1960’larda başlayan uluslararası karakterde modern terörizmin devlet olgusu kadar eski bir yöntem olduğu bilinmektir.Amaçlarına ulaşmak için farklı kavramların arkasına sığınan terörizm , şiddet ve korkuyu araç olarak kullanmıştır ve kullanmaktadır. Diğer birey ve gruplara karşı politik hedeflerle adım atmışlardır.Modern terörizmin genel özelliklerinden biri; oldukça sık ve sürekli hale gelmesidir. Ayrıca kitle iletişim araçlarının artmasıyla seslerini duyurma şansları artmıştır.Medya bilerek ya da bilmeyerek terörizmin temel amaçları arasında yer alan kendini duyurma ilkesine hizmet etmiştir.
Çalışmamızda ele alacağımız 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü (17N) modern terörizmin bir örneği olarak 1960’larda faaliyetlerini arttıran devrimci-sol terör örgütlerinden biridir.Devrimci terör örgütlerinin amaçları arasında toplum ve yönetimde hem politik hemde felsefi temelde değişim vardır. Bu devrimin amacı bölgesel yada kıtasal yayılma değil , dünyaya yayılmaktır.17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’nün amacı ise ABD’nin emperyalizmine karşı Yunanistan’a sosyalizmi getirmektir. Devrimci 17 Kasım Terör Örgütü adını askeri cuntanın Yunanistan’da anayasal monarşi olan rejimi değiştirmesinden sonra tepki olarak Atina Politeknik Üniversitesi’nde gerçekleşen öğrenci protestolarından almaktadır.
Anahtar Kelimeler : Devrimci Terör Örgütü,Yunanistan, 17 Kasım , Askeri Cunta
ABRTRACT
It is known that the international character that started in the 1960s is as old as the modern terrorism state. It uses terrorism, violence and fear as a means of staying behind different concepts to reach its goals. They have stepped in with political goals against other individuals and groups. One of the general characteristics of modern terrorism; to be quite frequent and continuous. They also used the chance to communicate their voices with the art of communication. The media, knowingly or unknowingly, served the principle of self-disclosure, one of the main objectives of terrorism.
We will discuss in our work 17 November The Revolutionary Terrorist Organization (17N) is one of the revolutionary-left terrorist organizations that have increased their activities in the 1960s as an example of modern terrorism. Among the aims of the revolutionary terrorist organizations are the changes in society and administration on both political and philosophical basis. . The aim of this revolution is to spread to the world, not the continental spread. 17 November The aim of the Revolutionary Terrorist Organization is to bring socialism to Greece against the US imperialism. Revolutionary November 17 is a protest from the student protests in Athens Polytechnic University in response to the military cuntant name of the Terrorist Organization in response to the constitutional monarchy regime change in Greece.
Key Words : Revolutionary terrorist organization , Greece , 17 November, Military junta
GİRİŞ
Günümüzde parlamenter cumhuriyetle yönetilen Yunanistan ; 1960-1970’ler açısından her anlamda kayıp bir on yıl geçirmiştir.Askerlerin darbeyle yönetimi ele geçirmesi , 1974’e kadar sürecek olan Albaylar Cuntası dönemini başlatmıştır.Bu karanlık dönemde ortaya çıkan 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü ; Askeri Cunta , ABD ve NATO karşıtı eylemlerde bulunmuştur.
Bu çalışmanın amacı 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’nün kuruluş amacını, ideolojisini,yapısını , stratejisini ve eylemlerini ele almaktır.İlk bölümde tarihsel arkaplan olarak örgütün ortaya çıkmasına neden olan süreç ele alınacaktır. Toplumun menfaatlerini gözardı edenleri hedefi haline getiren örgütün kuruluşu ikinci bölümde anlatılacaktır. Çalışmamızın üçüncü bölümünde sosyalist sistemin getirilebilmesi için silahlı mücadelenin kaçınılmaz olduğunu savunan örgüt ideolojisini , dördüncü bölümde ise ; 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’nü, diğer terör örgütlerinden ayıran yönü ve eylem biçimleri ortaya koyulacaktır. Son bölümde ise alınan hedefler ve başarılı-başarısız olan eylemler ele alınacaktır.
1.Tarihsel Arka Plan
1960’lara bakıldığında, siyasal açıdan birtakım zayıflıkların ortaya çıktığını söylemek mümkündür. Özellikle 1965’ten sonra liberal politikacıların Krallığın siyasal süreçteki rolünü sorgulayan tutumları ve muhafazakâr politikacıların da liberal muhaliflerini komünist-sol ile işbirliği yaptıkları konusunda itham etmeleri, bu dönemde baş gösteren siyasal istikrarsızlığın temel nedenleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yunanistan, 1965’ten itibaren iki yıl boyunca istikrarsız koalisyonlar tarafından yönetildikten sonra 21 Nisan 1967’de Albaylar Cuntası yönetime el koymuştur. Albaylar Cuntası, siyasi güçlerin geleneksel uzlaşmazlıklarına ordu tabanlı ve monarşik olmayan bir devlet otoritesi yoluyla bir alternatif oluşturmaya çalışmıştır. Rejim, 1967 öncesi siyasi güçleri dağıtarak yasadışı ilan etmiş ve partileri kapatmıştır. Geleneksel Yunan milliyetçiliği ve antikomünizm tarafından yönlendirilen rejimin, kırsal sosyoekonomik yönelimleri ve geleneksel kralcı üst sınıfa karşı temelde kültürel bir düşmanlığı bulunmaktaydı(Cihangir,2016). Cunta öncelikle solun anayasal haklarını askıya aldı ve siyasal tutuklamaları arttırmasıyla beraber sansürler uygulamaya başladı. Cuntaya destek veren ABD, bir süre sonra Yunanistan içerisindeki uygulamalara müdahil olmaya başladı.
1967 Aralık ayında Kral II. Konstantinos Albaylar Cuntası’nı düşürmeye yönelik bir karşı darbe girişiminde bulunmuştur. Başarısızlıkla sonuçlanan bu girişim, Kral’ın ülkeden ayrılmasına neden olurken, 134 yıllık monarşinin de fiilen sonunu getirmiştir.(Cihangir,2016)
14 Kasım 1973’te öğrenciler Atina Politeknik Üniversitesi’ni işgal ederek ayaklanma çağrısı yaptı.Cuntaya karşı ilk sivil direniş oldu ancak darbecilerin kanlı baskını ile bastırıldı.
2.Örgütün Kuruluşu
17 Kasım günü Politeknik Üniversitesi’nin 24 saat yayın yapan öğrenci radyosu ‘Özgür Savaşçı’da Maria Damanaki sesleniyordu; ‘Burası politeknik… burası politeknik…, özgür savaşçılar size sesleniyor..burası politeknik… burası politeknik… dinleyin, çocuklarınız size sesleniyor…’ derken cuntanın tankları üniversiteye girdi (http://ozgurgenclik.org/1913-2/). Askeri cuntanın sivil direnişi kanlı bir şekilde bastırması sonucunda 20 öğrencinin yaşamını yitirmesi üzerine protestocu grup , cuntadan intikam almak için bir araya geldi.Baskıcı rejime son vermeyi hedefleyen örgüt Andreas Papandreau’nun PASOK Partisi ile aynı dönemde ortaya çıktı(Oran,2015). Avrupa’nın son Marksist eğilimli terör örgütü olan 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü , Yunanistan dışında pek bilinmemektedir.
Protestocu öğrenci grubu 1 Şubat 1974’te askeri cunta yönetiminin devrilmesini talep eden bir bildiri yayınlayarak 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’nü kurdu.Üye sayısının azlığı ve aralarındaki gizli iletişim ağı nedeniyle faaliyetlerini hiç iz bırakmadan gerçekleştiren örgüt ‘’hayalet örgüt’’ olarak bilinir.
17 Kasım terör örgütünün nihai amacı, Yunanistan’daki üst ve orta sınıf ile profesyonel ve eğitimli sınıfı ortadan kaldırmaktır. Ancak, birçok devrimci hareketlerde olduğu gibi, örgütü yönetenler zamanla sosyal değişimi hedefleyen bu amacı terkederek kişisel güç ve mefaat kazanmaya çalışmışlardır ve bunu asıl amaç haline getirmişlerdir. Yunanistan ulusal güvenliğini savunmak için faaliyet yürürttüğünü iddia eden N17, Amerikan, Yunan, İngiliz, Türk, Danimarka, Fransız ve Alman hedeflere yönelik 100’den fazla terör eylemi düzenlemiştir (Can,2015).
3.Örgüt İdeolojisi
Marksizm toplumsal ilişkilerin, bizzat bu ilişkilerin yaratıcısı ve aktörü olan insan tarafından kavranabileceğine ilişkin en kapsamlı iddiadır. Gerçekliği kavrama ve bilme insan etkinliğinin yaratıcılığını derinleştirmenin ve kendisi de dahil olmak üzere dünyayı –olağandan daha hızlı- dönüştürebilmesinin temelidir.(Karahanoğulları,2003) 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü de Marksist ideolojiden etkilenmiş ve batı kaşıtı bir duruş sergilemiştir.Sosyalist sistemin getirilebilmesi için silahlı mücadelenin kaçınılmaz olduğunu savunmuşlardır.
Terörist eylemlerde 1980’li yıllarda artış olduğu gözlenmiştir.1995’te yapılan bir araştırmaya göre Amerika Birleşik Devletleri’nin terörist saldırıya hedef ilk 20 ülke arasında yer aldığını ortaya koymuştur (Arı,2008).Bu araştırmayı doğrular nitelikte olan N17’nin de kullandığı yöntemler, Amerika’nın Yunan halkı üzerindeki hegemonyasının sonlandırılması için gerekli olan politik baskı aracıdır. Yunan yönetimlerinin Amerikan hegemonyasına son verme konusunda siyasi bir irade ortaya koymaması, bu problemle militanist yöntemlerle mücadele etmeyi gerektirmiştir. Amerikan kapitalizmine bağımlı olmanın birtakım problemlere yol açtığını savunmuşlardır.Bu problemler; Yunan toplumunda ekonomik eşitsizliklere, refah seviyesininin düşmesine, işçi maaşlarının azalmasına ve çiftçi gelirlerinin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden olduğudur. Bütün bu sebepler genç nüfusun silahlı mücadeleyi tercih etmeye sürüklemiştir(Can,2015).
N17 terör örgütü Batı Avrupa’da terör faaliyetlerinin yaygın olduğu 1970’li yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu dönem Avrupa’da Marksist ideolojiye dayanan terör faaliyetleri, devlet destekli gerçekleştirilen suikastler, adam kaçırma olayları ve bombalama eylemleri nin yaygın olduğu bir dönemdir. Örgütün temel felsefesi Marks’ın “eğer şiddet değişimin gerçekleştirilmesi için en etkili ve temel bir araç ise ve şiddet olmadan devrim başarılı olamayacaksa, şiddet makul ve meşru görülebilir” felsefesine dayanmaktadır .(Can,2015)
4.Örgüt Yapısı ve Eylem Biçimleri
Bireysel teröre başvurma ya da bir terör örgütü içinde yer alma çeşitli nedenlere dayanabilir. Bu tür terör hareketleri içinde yer alma bireysel psikolojik nedenlerden , patolojik nedenlerden , herhangi bir nedenle oluşmuş kişilik bozukluklarından ya da bir gruba veya bir sınıfa yaşatılan acıya ve uğranılan haksızlıktan doğan öç alma duygusundan kaynabilmektedir (Arı,2009). Ele almış olduğumuz 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü de Avrupa’nın sosyolojik ve siyasal açıdan çalkantılı olduğu dönemlerde ortaya çıkmış , diğer terör örgütlerinden farklı olarak az sayıda örgüt üyesi ile kendilerine terörizmden oluşan bir dünya kurmuş ve terör eylemlerininin şiddetini 27 yıl süreyle arttırarak devam ettirmiştir. Örgüt ne olursa olsun “mücadele” konusundaki kararlılığını her fırsatta dile getirmiştir. ‘’ Zafer önemli değildir; önemli olan direnişin bizzat kendisidir .’’ sloganıyla hareket eden N17 , 100’den fazla terör eylemi gerçekleştirmiştir.
Örgütün operasyonel lideri Dimitris Koufodinas, yakalandıktan sonraki yargılama sürecinde, örgütün Yunanistan’da Marksist-Leninist ideolojinin en saf halini temsil ettiğini savunmuştur. Ona göre N17 toplumun sesini temsil etmekte ve toplumdan aldığı güçle toplumun hakları için mücadele etmektedir (Can,2015). ABD’i kendine düşman olarak gören örgüt , Yunanistan’ın NATO’ya katılmasına karşı olan örgütün hadeflemiş ve Amerika’nın Yunanistan topraklarındaki üslerinin kaldırılması istemiştir.Türkiye’nin Kıbrıs’taki askeri varlığının kaldırılmasını savunmuştur.Yunanistan’da orta ve üst sınıfın varlığını istemeyen örgüt, AB ile sıkı ilişkiler kurulmasına da karşı çıkmaktadır. Marksist-Leninist ideolojiyi benimseyen örgüt, emperyalizm, kapitalizm, Amerika , Avrupa Birliği ve NATO karşıtıdır.
17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’nün nihai amacı, Kamboçya stili öldürme methodlarını kullanarak Yunanistan’daki üst ve orta sınıf ile profesyonel ve eğitimli sınıfı ortadan kaldırmaktır. Ancak, birçok devrimci hareketlerde olduğu gibi, örgütü yönetenler zamanla sosyal değişimi hedefleyen bu amacı terkederek kişisel güç ve mefaat kazanmanın tadına varmışlar ve bunu asıl amaç haline getirmişlerdir.
Uluslararası toplum tarafından terörün her türlüsü kınanmakta ve lanetlenmektedir.Bazı devletlerin amaçlarına terörist eylemlerle varmaya çalıştıkları da bir gerçektir. 17 Kasım teröristlerinin geçmişte Çekoslovakya ve bazı Orta Doğu ülkelerindeki kamplarda eğitildikleri, karargah olarak Atina’da üslendikleri Yunanistan’daki diğer terör örgütleri ile irtibat halinde olduğu tahmin edilmekle beraber Güney Kıbrıs’da irtibatları olduğu ileri sürülmektedir.
Eylemlerini 45 kalibrelik silahla , kurbanlarının kafasına tek kurşun sıkarak gerçekleştirmişlerdir.Bu da örgütün simgesi haline gelmiştir.O dönemde oldukça sık rastlanan banka soygunlarına 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’de katılmış ve finans kaynağını banka soygunları ile sağlamıştır.
Almaya’da faaliyet gösteren Kızıl Ordu Fraksiyonu (Red Army Fraction – RAF), Fransa’daki Doğrudan Eylem Silahlı Grubu (Action Directe – AD) ve İtalyada’daki Kızıl Tugaylar’dan (Red Brigades – BR) farklı olarak ülke genelinde etkili olmaya çalışmayan 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü , bu sayede güvenlik güçlerine yakalanmadan operasyonlarını devam ettirebilmeyi başarmıştır. Örgütün eylemlerini rutin politik hayata yapılması gerekli olan silahlı müdahaleler olarak tanımlayan Giotopoulos, N17 terör örgütünün lideri olmayan yatay bir yapılanmaya sahip olduğunu belirtmiştir (Can,2015).
N17 terör örgütünün yapılanması diğer sol terör örgütlerinin yapılarına benzer yönleri de vardır. Örgüt üyeleri arasında ortak karar alınmasını sağlayacak bir ağ kurulmuştur. Her örgüt üyesini ayrı bir görevi vardır. Her üye kendine düşen görevleri ve bu görevleri nasıl gerçekleştireceğine dair somut bilgiye sahiptir. Örgüt liderliği sadece takip edilecek genel kuralların belirlenmesi için vardır ve örgüte rehberlik eder. Liderin aynı zamanda örgütün hareket tarzının belirlenmesinde baskın bir rolü vardır. Diğer üyelerin teklifleriyle seçilecek hedefleri örgüt lideri belirler.(Can,2015)
17 Kasım Devrimci Terör Örgütü gerçekleştirdiği tüm terör faaliyetlerinin sorumluluğunu üstlenir. Örgütün hiyerarşik yapılanması son derece gizlilik içerisindedir.N17 üyeleri, 27 yıl boyunca terör eylemlerini hiç açık vermeden gerçekleştirebilmişlerdir. Üyelere, örgütün düzenleyeceği operasyonlar hakında çok sınırlı bilgi verilmiş ve bu şekilde bir üyenin yakalanması halinde güvenlik güçlerine örgüt hakkında bilgi vermesi önlenmektedir. Örgüt eylemlerini 2 ya da 3 kişilik gruplar halinde motosiklet veya çalıntı arabalar kullanarak gerçekleştirmiştir.O dönemde oldukça sık rastlanan bu olaylar, N17 teröristlerine eylem sırasında çok rahat ve güven içerisinde hareket etmelerini, eylemlerini gerçekleştirdikten sonra kolaylıkla ve hiçbir engelleme ile karşılaşmaksızın uzaklaştıkları bilinmektedir. Bunun sebebi ve görgü tanıklarının ifade vermekten kaçınmalarıdır.
Hedefler, halkın menfaatlerine uygun hareket etmediği düşünülen kişiler arasından dikkatli bir biçimde seçilir. Seçilen hedefin hareketleri uzun süre takip edilerek düzenlenecek eylemde hatalar en aza indirgenmeye çalışılır. Örgütün 3 tip hedef kitlesi vardır:
- Diktarörlük rejimini uygulayan eski askeri cunta yönetimi üyeleri
- Amerikan vatandaşları
- İşçi haklarını ve toplum menfaatlerini ihlal eden girişimciler
1980’lere kadar çoğukla Yunanistan’daki Amerikan diplomatik temsilcilerini hedef alan örgüt, daha sonra Yunan, İngiliz ve Türk hedefler başta olmak üzere, Yunan halkının menfaatlerine aykırı politikalar uyguladıkları düşünülen hedefler şeçmiştir. Bu iki dönem arasındaki bir diğer fark; 1980’lerde genellikle insanları hedef alan örgüt, ilerleyen dönemde kamu binalarını da hedef almıştır. (Can,2015)
5.Örgütün Gerçekleştirdiği Eylemler
17 Kasım Devrimci Terör Örgütü , ilk eylemlerini Atina’da bulunan Amerikan üst düzey yetkililerine yönelik silahlı suikast saldırıları olarak gerçekleştirmiştir. 1975 yılında Amerikan Konsolosluğu görevlisi Richard Welch ve 1983 yılında Amerikan Deniz Kuvvetleri mensubu George Tsantes’e yönelik suikastler N17 terör örgütü tarafından düzenlenmiştir. 1975’den sonra örgüt Yunan devlet görevlileri ve halkın tanıdığı önemli kişilere yönelik saldırılar da gerçekleştirmiştir. Teröristlerin nadiren başarılı oldukları görülmektedir.Arkadaşlarını hapisten kurtarma , fidye karşılığı adam kaçırma , bir banka soyma yada bir uçak düşürme teröristler için başarı olarak görebilirler( arsiv.ntv.com.tr ).
1985 yıla kadar operasyonal kapasitesi kısıtlı olan N17, 1975-1985 arası dönemde 6 terör eylemi gerçekleştirirmiştir. Basit suikastler olarak ortaya çıkan bu eylemlerde 2’si Amerikalı olmak üzere, toplam 8 kişi hayatını kaybetmiştir. Mağdurların 7’si 45 kalibrelik silahla başından vurularak öldürülmüştür. Eylemlerde aynı silahı kullanmaları, suikastlerin N17 tarafından gerçekleştirildiğini gösteren bir simge olmuştur .
N17 terör örgütü, 1980’lerden başlayarak bombalı eylemler de düzenlemeye başlamıştır. Amerikan askeri otobüsleri ve Amerikan Savunma Ateşesi William Nordeen’in ölümüne neden olan bombalı saldırılar bu dönemde gerçekleştirilmiştir. 23 mayıs 1988 tarihinde, o dönem Dışişleri Bakanı olan Mesut Yılmaz’ın Atina ziyareti öncesinde Atina’daki Türk Büyükelçiliği mensuplarının arabalarına yönelik düzenlenen bombalı saldırı örgütün türk hedeflere yönelik ilk eylemi olmuştur ( arsiv.ntv.com.tr).
N17 terör örgütü 1990’lı yıllarda AB Kuruluşları ve Yunanistan’a yatırım yapan yabancı firmaları hedef alan roketli saldırılar düzenlemiştir. Örgüt Körfez savaşı sırasında Yunanistan’daki kolisyon güçlerine ait hedeflere yönelik en az 15 eylem gerçeleştirmiştir. Bu dönemde Türkiye Büyükelçiliği görevlilerine yönelik terör eylemleri de düzenleyen N17 terör örgütü, 16 Temmuz 1991 tarihinde Türkiye Atina Büğükelçiliği arabalarına bombalı saldırı düzenleyerek 3 personelin yaralanmasına neden olmuştur. 7 Ekim 1991 tarihinde de Türkiye Atina Büyükelçisi Çetin Görgü’yi silahlı saldırı sonucu öldüren örgüt, bu olaydan 3 yıl sonra yine Türkiye Atina Büyükelçiliği personeli Ömer Haluk Sipahioğlu’na silahlı saldırı düzenleyerek öldürmüştür. Bu olayda kullanılan silahın 1975 yılında ABD Büyükelçiliği göevlisi Richard Welch’in öldürülmesinde kullanılan silah olduğu anlaşılmıştır(turkcebilgi.com).
Örgütün 1992 yılındaki eylemleri, iyi planlama yapılmadan, dikkatsizce gerçekleştirilmiştir. 1992 yılının Temmuz ayında ilk defa örgütün hedef listesinde olmayan bir sivil şahıs, Yunan Maliye Bakanına yönelik düzenlenen roketli saldırıda ölmüştür. Bu dönemde Yunan devlet yetkilileri ve binalarına yönelik saldırılar gerçekleştirilmiştir. Aralık ayında bir Yunan Parlementer silahla vurulmuş ve Vergi dairelerine yönelik saldırılar gerçekleştirilmiştir.
4 Temmuz 1994 yılında Türkiye Büyükelçi Yardımcısının öldürüldüğü olayı 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü resmen üstlenmiştir. Örgüt saldırılarının diğer hedefleri, Danimarka, Fransız ve Alman diplomatik görevlileri ile ticari firmaları olmuştur.
26 Kasım 1986 tarihinde Yunan polis otobüsüne düzenlenen bombalı saldırı sonucunda birisi ağır olmak üzere 13 polis yaralanmıştır. Bu dönemden sonra operasyonel taktik değişikliği yapan N17 terör örgütü, tahrip gücü yüksek yöntemler kullanarak daha ölümcül eylemler düzenlemeye başlamıştır. Bu dönemde örgütün gerçekleştirdiği bilinen 40 terör eyleminde 5 kişi ölmüş ve 48 kişi yaranlanmıştır.
2000 yılı Haziran ayında İngiliz Savunma Ateşesi Stephen Saunders’i öldürülmesi, N17 ile mücadelede dönüm noktası olmuştur. Saunders’in eşinin telvizyonlara çıkarak bütün Yunanlıların katillerin yakalanması için yardımcı olmasını istemiştir(turkcebilgi.com).
17N en bilinen cinayet ve adam kaçırma kurbanlarının listesi:
- Richard Welch, CIA istasyon şefi Atina. (23 Aralık 1975)
- Evangelos Mallios askeri cunta döneminde siyasi mahkumların işkence ile suçlandı, polis. (14 Aralık 1976)
- Pantelis Petrou, Yunan polisi komutan yardımcısı Toplumsal Olaylara Müdahale Birimi (MAT) (1980 16 Ocak)
- Sotiris Stamoulis şöfor. (1980 Ocak 16)
- George TSANTES, bir ABD Deniz Kuvvetleri Kaptan (1983 15 Kasım) JUSMAGG ve üst düzey yönetici
- Nikos Veloutsos, şöfor. (1983 15 Kasım)
- Christos Matis, polis görevlisi, bir banka soygununda öldürüldü. (24 Aralık 1984)
- Nikos Momferatos, ” Apogevmatini” gazetesinin yayıncısı. (1985 Şubat 21)
- Georgios Roussetis, şöfor (1985 Şubat 21)
- Nikolaos Georgakopoulos, çevik kuvvet polisi, otobüs bombalaması sırasında öldürüldü. (1985 Kasım 26)
- Dimitrios Aggelopoulos, yönetim kurulu başkanı Halyvourgiki SA. (1986 8 Nisan)
- Zacharias Kapsalakis, doktor ve klinik sahibi, bacaklarından vuruldu. (1987 4 Şubat)
- Alexander Athanasiadis, sanayici. (1988 Mart 1)
- William Nordeen, bir Amerikan Donanması Kaptan, bir bombalı saldırıda öldürüldü. (1988 23 Haziran)
- Konstantinos Androulidakis bir savcı, her iki bacağından vurularak öldürüldü (1989 10 Ocak)
- Ayrıca Cumhuriyet Savcısı Panayotis Tarasouleas, her iki bacağından vuruldu (1989 Ocak 18)
- Giorgos Petsos, PASOK Milletvekili ve Bakan, bir bomba ile arabasında yaralandı. (1989 8 Mayıs)
- Pavlos Bakoyanni, Yeni Demokrasi (1989 26 Eylül) MP
- Ronald O. Stewart, bir ABD Hava Kuvvetleri çavuş, bir bombayla öldürüldü. (1991 13 Mart)
- Deniz Bulukbasi, Türk Maslahatgüzarı, bir bomba ile yaralandı. (1991 Temmuz 16)
- Çetin Görgü, Türk Basın ataşesi (7 Ekim 1991)
- Yiannis Varis, bir polis memuru, (1991 Kasım 2) bir isyan takım otobüsü karşı füze ve el bombası saldırıda öldürüldü
- Athanasios Axarlian, bir öğrenci yoldan geçen; Maliye Bakanı Ioannis Palaiokrassas limuzini hedefleyen bir roket saldırısında öldürüldü. (Temmuz 1992 14)
- Eleftherios Papadimitriou, Yeni Demokrasi partisi milletvekili , her iki bacağında vurulur. (21 Aralık 1992)
- Michael Vranopoulos, eski valisi National Bank of Greece. (1994 24 Ocak)
- Ömer Haluk Sipahioğlu, Atina’da Türk Büyükelçiliği danışmanı. (1994 Temmuz 4)
- Kostis Peraticos, gemi sahibi, Eleusis Tersaneler sahibi. (1997 28 Mayıs)
- Stephen Saunders, Atina’da İngiliz Büyükelçiliği askeri ataşesi. (2000 15 Haziran)
(teror-orgutleri.tr.gg).
SONUÇ
Devrimci-sol terör örgütlerinin Avrupa’daki son temsilcisi 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü ; Marksist-Leninist çizgide ilerleyen diğer terör örgütlerinden farklıdır. Az sayıda örgüt üyesi bulunmasından ve aralarındaki gizli iletişim ağından dolayı ‘’Hayalet Örgüt’’ olarak bilinmektedir. Örgütün temel felsefesi ; ‘’ Zafer önemli değildir; önemli olan direnişin bizzat kendisidir.’’ şeklinde tanımlanmıştır.
Yunanistan’ın ulusal güvenliğini savunmak için faaliyet yürüttüğünü savunan 17 Kasım Devrimci Terör Örgütü ; mücadelesini kapitalizm ve onun uzantılarına karşı gerçekleştirmiştir. N17, Amerikan, Yunan, İngiliz, Danimarka, Fransız ve Alman hedeflere yönelik 100’den fazla terör eylemi düzenlemiştir. Ayrıca Kıbrıs Harekatı’ndan dolayı Türkiye’ye yönelik de eylemlerde bulunmuştur.Örgüt finansal kaynaklarını banka soygunları ile sağlamıştır. Suikast eylemlerinde hedef seçilen kişilerin toplumun menfaatlerine aykırı davranan veya hak ve özgürlükleri ihlal eden kişiler olduğunu ifade etmişlerdir.
Örgütün operasyonel lideri Dimitris Koufodinas, yakalandıktan sonraki yargılama sürecinde, N17’in toplumun sesini temsil etmekte ve toplumdan aldığı güçle toplumun hakları için mücadele ettiğini söylemiştir.Örgütün bilinen üyelerinin yakalanmasının ardından yakalanamayan örgüt üyelerinin Devrimciler Grubu olarak kurulan yeni örgüte üye oldukları iddia edilmektedir.
DANIŞMAN : Doç.Dr. MURAT NECİP ARMAN
YAZARLAR
ESRA KARADEMİR
NAİME KESKİN
HYSNİ CEKANİ
AHMET KAYA
ÖMER DOĞANTAY
Türkiyede ki Gazete Küpürleri
KAYNAKÇA
‘’17 Kasım Devrimci Terör Örgütü’’Erişim tarihi:2 Mayıs 2017 http://teror-orgutleri.tr.gg/17-Kas%26%23305%3Bm-Devrimci–Oe-rg.ue.t.ue..htm
Arman,M.Necip ve Mandacı,Nazif.2014.Çağdaş Balkan Siyaseti.Ankara:Seçkin Yayıncılık , S:21-23
Arı,Tayyar,2009.Uluslararası İlişkiler ve Dış Politika.Bursa:Marmara Kitap Merkezi(MKM)
Can,Ali.(2015).’’ Devrimci Sol Terör Örgütlerin Avrupa’daki Son Temsilcisi:17 Kasım Terör Örgütü (N17)’’.
Cihangir,K.Çiğdem.2016.’’Yunanistan’da Monarşi Üzerine Bir Değerlendirme’’.Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi.(Bahar 2016).S:99-121
Karahanlıoğulları,Onur.2003.’’Marksizm ve Hukuk’’.Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi Dergisi.
Ündücü,A.Cemile.2011.’’Uluslararası Sistem ve Terörizm Arasındaki İlişkisi’’.Elektronik Siyaset Bilimi Araştırmaları Dergisi.Cilt:2,Sayı:1 (Ocak 2011)
Oran,Baskın.2015.Türk Dış Politikası:Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular,Belgeler,Yorumlar.İstanbul:İletişim Yayıncılık.Cilt:2.S:102-108
Türkçebilgi, (2017). ‘’17 Kaısm Terör Örgütü.’’ Erişim Tarihi:3 Mayıs 2017 http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/7_kas%C4%B1m_ter%C3%B6r_%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC
NTVArşiv.’’Direnişten doğan örgüt:17 Kasım’’. Erişim tarihi: 2 Mayıs 2017 http://arsiv.ntv.com.tr/news/164629.asp#BODY