Cuma, Mart 29, 2024
spot_imgspot_img

Top 5 This Week

spot_img

Related Posts

ABD Dış Politikası ve Lobicilik

Baskı gruplarının karar vericileri etkilemek için kullandıkları lobicilik yöntemi ABD siyasal siteminde kuşkuyla yaklaşılıp, olumlu mu değil mi şeklinde tartışıladursa da ABD siyasal sistemi için vazgeçilmez bir organdır. Lobiler bu siyasal sistemde karar vericilerin alacağı kararlara etki yaparken, karar vericiler de aslında lobilerden beslenmektedir.

Baskı grupları günümüz çoğulcu demokrasilerinin yadsınamaz bir gücüdür.Bir ülkede baskı gruplarının gücünü ifade ederken bu grupların etkinliği büyük önem taşımaktadır. Devletin karar alma organları üzerinde etkili olan baskı gruplarının  ülkenin dış politikasını hangi oranda etkilediği önemli bir konudur.Baskı grupları Tocqueville’nin deyimiyle demokrasinin hürriyet kadar vazgeçilmez bir unsurudur. Bu gerçek kendisini özellikle Amerika’da daha açık göstermektedir.Amerika Birleşik Devletleri’nde bu gruplar lobiler olarak kendisini göstermektedir.

Elinizdeki bu çalışmada, Amerika Birleşik Devletleri’nde baskı gruplarına siyasal süreci etkileme açısından daha kurumsal bir görünüm kazandırılmasıyla lobicilik olarak ifade edilen örgütlü çıkar gruplarının Amerikan dış politikasına etkisinin ne denli olduğunu açıklamayı  hedefledim.

 Amerika Birleşik Devletleri’nde Baskı grupları

Amerika Birleşik Devletleri’nin dış poltikikasını etkileyen lobilere geçmeden önce baskı gruplarını tanımlamamız ve Amerika’da bu grupların doğuş nedeninden bahsetmemiz gerekecektir.Çünkü lobiler baskı gruplarının bir aracıdır.Ancak lobicilik Amerika Birleşik devletleri özelinde anlam genişlemesi yaşamış ve lobi kelimesi “baskı grubu”nu ifade etmek için kullanılmaya başlanmıştır.

Baskı grupları, birtakım ortak çıkarlar etrafında toplanmış olan ve işbirliği içerisinde resmi kurumlarla temas kurarak görüş ve isteklerini bu yolla ilettikleri taktirde daha iyi sonuç alabileceklerini düşünen örgütlü gruplardır.Levine ve Cornwell’e göre, baskı veya çıkar grupları, bazı ortak amaçları gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelmiş bazen siyasal süreçte de yer alan örgütlü gruplardır. [1]Bu gruplar çoğu ülkede siyasal katılımı ve siyasal karar alma sürecini önemli oranda etkilemektedirler. Buna karşılık baskı grupları, siyasi partilerin aksine, anayasalarda düzenlenmemişlerdir.Bununla beraber, baskı grupları insanlık tarihinde siyasetle uğraşıldığından beri birer realite olarak ortaya çıkmış sosyal kontrol organlarıdır.[2] Günümüzde devlet faaliyetlerinin hemen her vatandaşın yaşayışını çeşitli yönlerden etkilemesi, siyasal partilerin her grubun dertleriyle yakından ilgilenememesi, daha dar çıkarları temsil eden ve siyasal süreci etkilemeye çalışan baskı gruplarının oluşmasına yol açmıştır.[3]

Denilebilir ki; bir toplum içinde, bir takım insanlar aralarında ortaklaşa menfaatler olduğunu hissedip, bunun şuuruna ererler ve kamu görevlileri üzerine etki yaparak amaçlarını gerçekleştirmek için teşkilatlı bir biçimde çalışırlarsa bir baskı grubu meydana getirmiş olurlar. Baskı grubu çalışmalarının temel sebebi ekonomik olmakla birlikte ahlaki, dini, ırki ve benzeri sebepler de baskı gruplarının oluşmasına yol açabilir.[4]

Amerika’da baskı gruplarının, siyasi partilerin belirli ve tutarlı bir programlarının olmamasından doğan boşluğu doldurduğu iddia edilir. Amerika’da hükümet politikasının tek ve başlıca kaynağı partiler değildir. Bunun sebebi Amerika’da disiplinsiz parti tipinin hakim olmasıdır. Bundan dolayı bir boşluk doğmakta, yöneten ve yönlendiren birilerine ihtiyaç duyulmaktadır.[5]

Baskı grupları,siyasal partiler gibi toplumsal farklılaşma ve kitlelerin siyasal katılma hakkını elde etmesiyle aynı çizgide bir gelişme göstermiştir.Belirtmek gerekir ki toplumsal farklılaşmadan önce geleneksel sosyal yapı çökmüştür.Bunun sebebi ise ticaret ekonomisin yaygınlaşması ve sanayileşmedir.Sonrasında ortaya çıkan yeni sosyal yapıda birey, geleneksel sosyal güvenlik ve dayanışma gereksinimini karşılayan kurumlardan yoksun kalmıştır. Bu sebepledir ki  yeni toplulukların ve kurumların gelişmesine uygun bir ortam doğmuş ve bu doğrultuda çalışmalara başlanmıştır.Görüldüğü gibi baskı grupları kendiliğinden ortaya çıkmış yapay organlar değildir.Tarihsel süreç içinde meydana gelen sosyal ve ekonomik dinamizmin uzantısıdır.

Siyasal yaşantıda baskı gruplarının belirmesi ve etkinlik kazanması, yenilerinin doğması ve örgütlenmesini uyarmıştır. Bazı grupların örgütlenerek ve üyelerinin kimliğini güçlendirerek siyasal bakımdan daha etkin duruma gelmeleri, diğerleri için bir yandan kullanılabilecek bir örnek oluşturmuş, diğer yandan onların da kendilerini koruyabilmek için aynı yola başvurma zorunluluğunu doğurmuştur.Günümüzde hemen her toplumda, özellikle siyasal demokrasilerde, baskı gruplarının yaygınlığı dikkatimizi çekmektedir.[6]Baskı gruplarının tipolojisi;örgütlenme biçimine göre,faaliyet sahalarına göre  ve amaçlarına göre yapılır.Ancak bu başlıkları açıklamamız asıl konumuzdan uzaklaşmamıza neden olabileceğinden konu dahilinde bu kadar bilgi vermek yeterli olacaktır.Bizim konumuz açısından önemli olan baskı gruplarının kullandıkları etkileme yöntemleridir.Baskı gruplarının kulladıkları yöntemler ve etkili olmaları o ülkedeki siyasal kültürle yakından ilgilidir.Bazı siyasal sistemlerde baskı gruplarının faaliyetleri toplum tarafından hoş karşılanmayabilmektedir.Bu açıdan demokratik olmayan veya demokrasinin henüz tam olarak gelişmediği toplumlarda baskı grupları ya hiç örgütlenememekte ya da karar alma sürecini etkileme çok daha gizli yollarla yapılmaktadır.Bu açıdan ileri demokratik toplumların kendi aralarında bile belli bir düzey farkı bulunmaktadır.Örneğin Amerikan kamuoyunda baskı gruplarının faaliyetleri olağan karşılanır ve Amerikan demokrasisinin doğal bir parçası olarak görülürken  Avrupa’daki liberal demokrasilerde baskı gruplarının faaliyetlerine bu derece toleranslı yaklaşılmadığı dikkat çekmektedir.Amerika’da lobicilik faaliyetlerinin açık bir şekilde yürütülmesi bu konuda ABD’nin daha ileri bir noktada olduğunu açıkça göstermektedir.[7]

ABD Siyasal Yaşamında Lobilerin Yeri

Lobiler,toplumdaki siyasi karar organlarına kendi isteklerini arzularını kabul ettirebilmek için doğrudan doğruya bu organlar üzerine faaliyette bulunan etkileme yöntemlerinden biridir.Bu gaye ile çeşitli metodlar kullanırlar.Mesela yasama veya yürütme organlarının mensuplarına yönelik(lobbying kelimesi burdan çıkmıştır. “Lobby” ingilizcede koridor veya kulis anlamına gelir.) kulislerde bulunurlar.Bu kulislerle onları adeta abluka altına alırlar.Baskı gruplarının üyeleri karar organlarını kendi istedikleri doğrultuda inandırmak için raporlar,etütler,belgeler sunarlar.Sözlü açıklamalarda bulunmak için heyetler,delegasyonlar gönderirler.[8]Tüm lobi eylemleri baştan itibaren hükümet kararlarını etkilemek amacıyla planlanır ve uygulanır.Ayrıca lobiler,vatandaş ile karar vericiler arasında iletişimi sağlayacak aracılardır.Tayyar Arı’ya göre lobicilik iletişim ile ilgili bir durumdur.Ona göre ortada bir iletişim söz konusu değilse lobilerin kararları etkileyebilme olanağı ortadan kalkar.Milbrath W. Lester lobiciliği şu şekilde tanımlamaktadır ;“lobicilik,bir grup veya topluluk adına hareket ederek hükümet kararlarını etkilemek amacıyla planlanan ve bu amaçla vatandaşla karar vericiler arasında kurulmaya çalışılan bir tür iletişimdir.”[9]

Hükümetin kararlarını kendi lehlerinde değiştirmek isteyen lobiler, hedeflerindeki kişi veya kişilerle genelde bilgi alışverişi sağlayarak lobicilik yaparlar. Lobicilik faaliyetleri birbirinden oldukça farklı araçlarla da sürdürülmekteyse de tüm bu araçları iki başlık altında toplamak mümkündür. Bunlardan biri doğrudan lobicilik diğeri ise kamuoyunda imaj oluşturarak, kitleleri ve basını etkileyerek dolaylı yoldan sonuç almaya yönelik “grass roots”[10] hareketi olarak da ifade edilen dolaylı lobiciliktir. Dolaylı lobicilik halk arasında propaganda, kamu diplomasisi, halkla ilişkiler, kamuoyunu bilinçlendirme veya kamuoyunu yönlendirme olarak da bilinmektedir.[11]

Siyasal süreç açısından gerekli bulunan lobiler Amerikan sistemi için vazgeçilmez bir unsurdur. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi Lobilerle ilgili önemli yasalar çıkartmıştır. Bunlardan birisi “Yabancı Temsilciler Yasası” bir diğer ise “Federal Lobi Yasası”dır.

1938 tarihli “Yabancı Temsilciler Yasası” II. Dünya Savaşı öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nde Nazi propagandasının artması üzerine kabul edilmiştir. Bu yasaya göre yabancı ülkeler adına lobicilik yapanların bunu kimin adına yaptıklarını, ne tür faaliyetlerde bulunduklarını ve harcamalarını açıkça açıklıkla belirtmeleri istenmiştir. Yasada 1966’da yapılan çok boyutlu değişiklikle, lobilerin kayıtları esasında gerek müşterileri adına ne gibi faaliyette bulundukları ve Kongre üyeleri ve hükümet yetkileri ile temaslarda bulunurken yabancı temsilci olduklarını belirtmeleri öngörülerek ve bu temasları esnasında para ödemeleri ve seçim kampanyalarına katkıda bulunmaları yasaklanarak yasa çok daha etkin bir hale getirilmiştir.

Lobilere ilişki bir diğer önemli yasa ise 1946 tarihli Federal Lobi Yasası’dır. Ancak bu yasanın uygulanması Yabancı Temsilciler Yasası kadar başarılı olamamıştır. Yasadaki çok net olmayan noktalar ve mahkeme kararlarıyla oluşan içtihat lobilerin kayıt olmalarına ve harcamalarını ortaya koymalarına ilişkin hükümlerinin etkin şekilde uygulanmasını engellemiştir.[12]

Amerikan toplumuna bakıldığında görülüyor ki, örgütlü baskı gruplarının veya lobilerin faaliyetlerinin ülkenin yararına olup olmadığı konusunda kuşkular vardır.Ancak lobiciliği Amerikan demokrasisi açısından değerlendirenler ve onu demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından gerekli bulanlar bir noktaya dikkat çekiyorlar: “Hava da bazen iyi bazen kötü olabilir ama hiç kimse gereksiz olduğunu ileri süremez.”[13]

Lobiciliğin ABD Dış Politikası Üzerindeki Etkisi

Bugün  uluslarası aktörler deyince aklımıza sadece devletler gelmemektedir.Çünkü uluslar arası arenada devletlerin biricikliği ilkesinin üzerini tozlar kapatmıştır.Uluslararası politkada aktör olarak ulusal ama devlet otoritesini  temsil etmeyen bireyler ve gruplar da vardır.Bu gruplardan birisi de lobilerdir.ABD’nin dış politikasında lobilerin etkisi çoktur.

ABD siyasal sisteminin, bu bağlamda da dış politika kararlarının alınmasında rol oynayan faktörlerin açıklanmasında fayda vardır. ABD gibi başkanlık sistemini uygulayan ülkelerde yürütme gücü tamamen başkanda odaklanmıştır . ABD’de yürütme dış politika konularında üstün olup, yasamanın denetlenmesine rağmen ağırlığını korur . Başkan dışişleri bakanını da atama yetkisindedir. Başkan dış politika konularında belirli bir eyleme girişeceği zaman Kongre’de mevcut iki parti lideri ile yapacağı görüşmelerde tarafların desteğini almaya gayret eder . Başkan iki tarafın desteğini almaya çalışırken taraflar da kendi görüş ve isteklerini karara dahil etmeye çalışırlar . ABD’de dış politikada Başkan’dan sonra Dışişleri Bakanı gelir. Senato Temsilciler Meclisi’ne oranla dış politika konularında daha ağır basmaktadır . Senato’nun Dış lişkiler Komitesi’nin dış politika konularında en az Dışişleri Bakanı kadar ağırlığı vardır . Amerika sisteminde, dış politika konusunda yasama-yürütme ilişkisi hakkında şu söylenebilir: ABD’de, Başkan dışişlerinde, içişlerinden daha geniş yetkilere sahiptir . Bununla birlikte , özellikle İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, Kongre görüşme , soruşturma ve ödenek yetkilerini daha fazla kullanarak , dış politika konularına daha geniş zaman ayırmaya başlamıştır . Lobiciler dış politika konularında etkin olmak, kendi çıkarları doğrultusunda karar aldırabilmek için ABD yasama ve yürütme organları üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırarak, karar alma sürecini etkilemeye çalışırlar .[14]

Amerikan toplumunun yasama sürecine ve kongreye olan ilgisi fazladır.Kongrenin topluma açık olmasının sebebi de budur. Wolpe’a göre: “ ABD’de Kongre’yi lobiler tarafından etkilenmek için çok hassas yapan faktör, sürecin tamamen açık olmasıdır.”Bize göre ABD dış politikasında lobiciliğin bu derece etkin olmasının nedeni siyasal sisteminin yapısından kaynaklanmaktadır.Karar alma süreçlerinin dışarıdan gelebilecek etkilere açık olması lobilerin etkinliğini artırmaktadı.İlerleyen teknoloji de lobicilik faaliyetlerine olumlu yönde yansımaktadır . [15]

Sonuç olarak,bugüne kadar ABD dış politika kararlarında çok kez lobilerin etkisinde kalmıştır.En önemli örneklerinden birisi de Türkiye’ye 1974 yılında uyguladığı silah ambargosudur. ABD’nin Türkiye’ye silah ambargosu uygulaması,Amerikan Kongresinin ABD dış politikasının oluşumunda ne denli önemli bir rol oynadığını dolayısıyla lobilerin Kongre’yi ne denli etkilediğini ortaya koymaktadır.

Baskı gruplarının karar vericileri etkilemek için kullandıkları lobicilik yöntemi ABD siyasal siteminde kuşkuyla yaklaşılıp, olumlu mu değil mi şeklinde tartışıladursa da ABD siyasal sistemi için vazgeçilmez bir organdır. Lobiler bu siyasal sistemde karar vericilerin alacağı kararlara etki yaparken, karar vericiler de aslında lobilerden beslenmektedir.

BÜŞRA DEMİRTAŞ

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler


[1] ARI,Tayyar,Amerika’da Siyasal Yapı Lobiler ve Dış Politika,MKM Yayıncılık,2009,Bursa,s.150.

[2] KUBALI, Hüseyin, Nail, Anayasa Hukuku, Istanbul, 1964, s. 558.

[3]TURAN, Ilter, Siyasal Sistem ve Siyasal Davranış, I. Ü. Yayını, Istanbul, 1977, s. 131.

[4] AYBAY, Rona, “Baskı Grupları”, IHFM., c. 27, S. 1-4, 1961, s. 273.

[5] ÖZBUDUN, Ergun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara, 1993, s. 156.

[7] ARI,T.,a.g.e.,s.150.

[9] Lester W. Milbrath ,The Washington Lobbyists, Wesport,Connecticut:Greenwood Press,1963,ss.7-8

[10] Grass Roors, lobilerin uzun yıllardır kullandığı, seçmenin harekete geçirilmesini amaç edinen bir yöntemdir. Bu yöntemle kamuoyu etkilenmek istenmekte ve Temsilciler Meclisi ve/veya Senato üyelerine halkın mektup, elektronik posta ya da benzer araçlarla baskı oluşturması amaçlanmaktadır.

[11] ARI,T.,a.g.e.,s.153.

[12] http://politikakademi.org/2013/01/abdde-lobi-ve-lobicilik/ (22.04.2014)

[13] ARI,T.,a.g.e.,s.159.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Popular Articles