Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) , üye ülkelerdeki yaşam standartının yükseltilmesi, istihdam ve kişi başına düşen gelirin artırılmasını amaçlayan ve bu amaçlar doğrultusunda gümrük vergilerinin azaltılması ve uluslararası ticarette ayrımcı uygulamaların ortadan kaldırılmasına ilişkin çalışmalar yapan uluslararası bir kuruluştur.(1) Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) ile beraber küresel ekonominin ayaklarını oluşturmaktadır. Dünya Ticaret Örgütü II.Dünya Savaşı’nın ardından GATT (general agreements on trade and tariffs) antlaşmaları çercevesinde uluslararası ticareti geliştime ve liberalleştirmeyi amaçlamıştır. II. Dünya Savaşından sonra ekonomik ve politik güç haline gelen ABD tarafından ortaya atılan bu fikir yeni dünya düzenine yön vermiştir. (2)
1946-1995 arasında 5 kez toplanan (round of negotiations) GATT , 1986’da Uruguay toplantısında ve diğer toplantılarda ciddi muhalefete uğramıştır. Bunun nedeni şu şekilde açıklamak mümkündür ; az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin kalkınma amaçlarına yönelik herhangi bir karar alınmadığı için toplantılar protesto edilmiştir. Neo-liberal politikalar çerçevesinde uluslararası ticaretin önündeki tüm engelleri aşamalı olarak ortadan kaldırmayı kendisine hedef alan GATT (Gümrük Tarifeleri Genel Anlaşması) , 1995 yılında DTÖ’nün yerini ve işlevlerini devraldığı çok taraflı ticaret anlaşması altında toplanmıştır. Karşılıklılık ilkesinin en önemli kurallarından biri sayılan MFN (Most Favoured Nation – en çok gözetilen ülke statüsü) kuralıdır. Örnek vermek gerekirsek ; A ülkesi B ülkesinden ithal ettiği otomobil yedek parçasına %40 gümrük vergisi koyarsa , C ülkesinden ithal edilenlere %20 gümrük vergisi koyamaz. İkili antlaşmalar (bilateral agreements) ve serbest ticaret bölgeleri antlaşmaları (free trade areas ) bu örgütün yakından gözetim altında tuttuğu konulardır. (3)
Dünya Ticaret Örgütü’nün amaçları arasında :
Mal ve hizmet üretim ve ticaretini geliştirmek
İstihdamı arttırmak
Azgelişmiş ülkelerin dünya ticaretinden aldıkları payı arttırmak
Gümrüklerin indirilmesi ve ticaretin önündeki diğer engellerin kaldırılmasını sağlamaktır.
Ekonomilerini uluslararası ticarete açabilecek bir düzeye yükseltip dış ticarete yönelen gelişmekte olan ülkeler, özellikle uluslararası ticaretin hızla geliştiği dönemlerde dış pazarlardan yararlanıp ekonomik büyümelerine ivme kazandırmışlardır. Bugünün yeni endüstrileşmiş ülkeleri sayılan Brezilya, Meksika ve Güney Kore, Tayvan, Hong Kong (Çin özerk bölgesi) ve Singapur gibi ülkeler endüstrileşmelerini büyük ölçüde uluslararası ticarete borçludurlar. Bu ülkelere son 10-15 yıldır Filipinler, Malezya, Endonezya ve Tayland gibi başka Uzak Doğu ülkeleri de katılmıştır. (4)
İçinde bulunduğumuz yılın, Şubat ayı başında New York’ta, sanayileşmiş ülkeler öncülüğünde gerçekleştirilen geleneksel Dünya Ekonomik Forumu (DEF)’na karşı, Brezilya’nın Porto Alegre kentinde “Sosyal Forum” adı altında, 110 ülkeden 50 bini aşkın insanın katılımıyla alternatif bir forum düzenlenmiştir. Dünyanın değişik ülkelerinden gelen insanların oluşturduğu ve giderek kitlesel bir kimlik kazanan karşı hareket, yalnızca DTÖ’nün liberal ticaret politikalarını değil, aynı zamanda özellikle bugünkü biçimi ile küreselleşmeyi de protesto etmektedir. Bu bağlamda, “Dünya satılık bir mal değildir” sloganı ile sınırsız bir liberalizme karşı çıkılırken, dünya kamuoyunda “Daha adil ve daha insani bir dünya” talepleri yükselmeye başlamıştır. Bugünkü şekliyle dünya ekonomik düzenine, yani, yaygın deyimi ile “küreselleşme”ye karşı, belli ki önemli bir tepki vardır. Dünyanın “öteki” yarısını dışarıda bırakan ve “birlikte yaşamayı ve kader birliği yapmayı” reddeden mevcut “seçkinci” küreselleşmeye karşı, “Başka bir dünya mümkündür” düşüncesi tüm dünyada yankı bulmuştur. (Şahinöz) (5)
UYUŞMAZLIK ÇÖZÜMLERİ
DTÖ’ye üye olan devletler herhangi bir anlaşmazlık anında DTÖ’nün müzakere forumundan da yararlanmaktadırlar. Üyeler, bu uyuşmazlıkların çözümü için başkaca bir tahkim/mahkemeye başvuramayacakları gibi, DTÖ uyuşmazlık çözüm organına da, DTÖ anlaşmaları dışında bir konu ile ilgili başvuruda bulunamazlar. Söz konusu anlaşmalar uluslararası ticarette gümrük ve tarifeleri düzenleyen GATT 1994 başta olmak üzere, fikri sınai haklar , emtiaların sağlık ve hijyen kuralları, tarım ürünlerinin ticareti , hizmet ticareti gibi birçok alanı kapsamaktadır. Anlaşmaların tadili, uygulanmalarında karşılaşılan sorunların giderilmesi ve yeni anlaşmaların imzalanabilmesi amacı ile “müzakere turları” yapılmakta olup en sonuncu müzakere turu olan Doha, 2000 yılından beri devam etmektedir.
Üyelerin DTÖ’de akdettikleri antlaşmalar çerçevesinde bu hakları koruyan Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması (UÇM)uyuşmazlık çözümünde en yetkili merciidir. Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması’nın yargılama yetkisi yapılan antlaşmalar gereği mecburidir ve üyeler haklarında açılan davalara itiraz edemezler. DTÖ Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması oldukça aktif işlemektedir, kurulduğu 1995’ten bugüne kadar toplam 482 dava başvurusu olmuştur.
Uyuşmazlık çözüm süreci Müzakere süreci ile başlar. Bu süreç DTÖ’ne üye olan bir devletin diğer bir üye devletin DTÖ antlaşmalarını ihlal ettiğini beyan etmesi ile başlar. Müzakere sürecinden 60 gün sonra şikayetçi tarafından panel kurulup kurulmayacağı konusunda başvuruda bulunabilir. Kurulan panelde DTÖ kurallarına aykırı olup olmadığı araştırılır. Sıra Temyiz’e geldiğinde ise panelde belirtilen iddialar incelenir. Temyiz organı nihai kararı kendi verir , davayı Panel’e geri göndermez. Panel sonunda söz konusu şikayetin DTÖ kurallarına aykırı olup olmama durumu bir karara bağlanır. Bu kararlar raporlar halinde sunulur.(6)
Uyuşmazlık Çözüm Organı toplantısında, üyeler oybirliği (konsensüs) halinde raporu ret etmezlerse, rapor kabul edilmiş sayılır. Bu durum, raporların “negatif konsensüs” ile kabul edilmesi şeklinde ifade edilmekte olup GATT’den DTÖ’ye geçişte getirilen önemli yeniliklerden biridir. GATT döneminde, yani 1947 yılından 1995 yılına kadar, Panel tarafından verilen kararlar ancak GATT tarafı olan ülkelerin tümünün olumlu oyu (konsensüs) ile kabul edilmekteydi. Davayı kaybeden ülkelerin aleyhlerine olan panel kararını kabul etmek konusunda çekince göstermeleri nedeniyle belirtilen değişiklik yapılmış ve DTÖ kurulurken “negatif konsensüs” sistemine geçilmiştir. (Akın)
Kararın verilmesi halinde davalı tarafa uygulanacak yaptırım DTÖ kurallarına aykırı uygulamanın ortadan kaldırılması ve belirli bir süre içinde verilmesidir . Örneğin, davalının davacı aleyhine uyguladığı anti-damping önlemlerinin DTÖ kurallarına aykırı olduğuna karar verilirse, davalı bu önlemleri yürürlükten kaldırmalıdır.(Akın) Fakat bazı davalar bu kadar basit çözümlenememektedir.
Davalı belli bir süre içinde kararı uygulamaz ve taraflar tazminat konusunda anlaşamazlarsa; davacı, davalı aleyhine misilleme yaptırımı uygulayabilir. Misilleme, davacı tarafın Dünya Ticaret Örgütü yükümlülüklerinin davalı aleyhine askıya alınması anlamına gelmektedir. Askıya alınan yükümlülükler dava konusu ile aynı sektör ve aynı anlaşma ile ilgili olmalıdır. Yükümlülüklerin bu şekilde askıya alınması “misilleme” olarak ifade edilmektedir. (Akın)
Misillime yaptırımı genel olarak davalının davacıya çok yüksek miktarda ihraç ettiği bir mal türünde gümrük vergisini yükseltmesinde uygulanır.
Örneğin, Fransa’nın Dünya Ticaret Örgütü kurallarına aykırı olarak Türk menşeli otomobil ürünlerine uygulanan gümrük vergisini artırdığını ve Türkiye’nin açtığı dava sonucunda Panel tarafından bu vergilerin kaldırılması gerektiğine hükmedildiğini düşünelim. Fransa bu karara rağmen gümrük vergilerini indirmezse (ve tazminat konusunda da anlaşma sağlanmazsa) Türkiye misilleme uygulamaya hak kazanır. Misilleme aynı anlaşma ve aynı sektöre ilişkin olmalıdır. Örneğimizde, Türkiye misilleme olarak, Uyuşmazlık Çözüm Organı’nın yetkilendirilmesiyle Fransa menşeli otomobillere ek gümrük vergisi uygulayabilir. (Akın)
Çin’in DTÖ’ye üyeliği ve Dünya Ticaretine Etkisi
En hızlı gelişen pazarlardan biri olan Çin Halk Cumhuriyeti , Uluslararası Para Fonu ( International Monetary Fund – IMF) ‘na göre dünyanın 3. büyük ekonomisidir. Son 15 yılda %11 büyüme katetmiştir. 2001 yılında DTÖ’ye üyeliği ile dünya ekonomisine hızlı bir geçiş yapan Çin , dış ticaret hacmi çok fazla büyümüştür. 1979’dan bu yana dünya ticareti yılda ortalama %7 oranında büyürken, Çin’in ihracat ve ithalatı aynı dönemde yıllık ortalama %15 büyümüştür.
Çin, 2001’de WTO’ya girmeden önce tarifelerinde önemli ölçüde indirime gitmiştir. 1982’de %56’lık oranla nispeten yüksek düzeyde kalan ortalama yasal tarife 2001’e kadar %15 azaltılmıştır. Aralık 2001’de WTO’ya üye olan Çin, ticaretini daha da liberalleştirme konusunda bazı taahhütlerde bulunmuş ve bu taahhütlerin bazılarını yerine getirmede de başarılı bir performans sergilemiştir. Örneğin, WTO taahhütleri çerçevesinde Çin’de ağırlıklı gümrük tarifeleri %’5’lerin altına düşürülmüştür. (Çeştepe)
Çin’in yapması gerekenlerleri sıralarsak ; Çin DTÖ üyeleri arasında ayrım gözetmeksizin çift fiyatlandırmayı kaldırması , fiyat kontrolü yerel endüstrileri ve servis sağlayıcıları koruma amacıyla kullanılmamasıdır. Ayrıca tüm hukuk kurallarını DTÖ’e göre düzenleme , tüm şirketlere ithalat ve ihracat hakkı tanımak , yabancı şirketlere uygulanan kısıtlamalar iyileştirime veya kaldırma da Çin’in yapması gerekenler arasındadır.
Doğu Asya’da en fazla nüfus barındıran Çin Halk Cumhuriyeti aynı zamanda da en büyük ticari güçtür. Çin’in ithalatının yarıya yakını bu bölgeden yapılmaktadır. Çin’in ithalatında Japonya %14, G. Kore %10, Singapur %6, ASEAN-4 Grubu (Malezya, Endonezya, Filipinler ve Tayland) %11’lik bir paya sahiptir .(4)
KAYNAKÇA
- Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Antlaşması Başlangıç Notu.
- Boyraz,Cemil.2018.’’Küresel Siyasete Giriş: Uluslararası İlişkilerde Kavramlar ,Teoriler,Süreçler’’ s: 416/424. Evren Balta (ed.).İstanbul:İletişim Yayınları
- İlhan.2015.’’Türk Dış Politikası :Kurtuluş Savaşı’ndan Bugüne Olgular, Belgeler , Yorumlar’’ syf:250. Baskın Oran (ed.).İstanbul:İletişim Yayınları
- Çeştepe,Hamza.2012. ‘’ Çin’in Dış Ticaretinin Gelişimi, Dünya Ticaret Örgütü’ne Üyelik Öncesi Ve Sonrasında Dünya Ticaretine Etkileri’’ Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, Cilt 8, Sayı 1. s:45-65
- Şahinöz,Ahmet.’’ DÜNYA TİCARET ÖRGÜTÜ’NÜN DÖNÜŞÜMÜ’’ Hacettepe Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi
- Akın,Özlem Canbeldek.2015.’’Dünya Ticaret Örgütü Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması’nda Misilleme Yaptırımı’’ Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C. 16,s: 1713-1739