Küreselleşme çok karmaşık bir kelimedir. Kimi insan küreselleşme hayatımızı kolaylaştırır derken, kimisi ise küreselleşmeyi Batı’nın yaşam şekli olarak tanımlar. Küreselleşmenin hayatımıza etkisi oldukça büyüktür. Ayrıca küreselleşmenin ulus-devletler üzerinde önemli ölçüde politik, ekonomik ve kültürel etkisi bulunmaktadır. Ulus-devletler siyasi alanda önemli rol oynamaktadır, küreselleşmeden dolayı bu etkileri azalmaktadır. Bu sebeple küreselleşme ulus-devletlerin gücünü azaltmaktadır.
1980’li yıllarda, küreselleşme, ulus devletlerin rolü ve işlevi üzerinde baskılar oluşturmuştur ve bu baskılar devletlerin reform düzeyini etkilemiştir. İlk olarak, finansal ve endüstri piyasalardaki küreselleşme sebebiyle, uluslararası ekonomi örgütlerinin çoğalmasına, serbest ticaretin yayılmasına ve çok uluslu örgütlerin etkisini artırmasına yol açmıştır. Değişen bu ekonomi düzeni, yerli,-yabancı, özel-kamu kurumların karışmasına ve ulus-devletlerin gücünün azalmasına yol açmıştır. İkinci olarak, küreselleşmenin oluşturduğu ideolojik ve politik baskılar sebebiyle, gelişen devletlere ve bürokrasiye karşı ulus-devletlerin gücünün sorgulanmasına yol açmıştır. Üçüncü olarak, küreselleşmenin Avrupalılaşma baskısı sebebiyle ulus-devletlerin rolü ve otoritesi sorgulanmıştır. Devletlerin çıkarları Avrupa ve uluslararası düzeyde tartışılmıştır. Son olarak, küreselleşmenin teknoloji üzerindeki baskı, devletlerin çalışma metotlarını, iş becerilerini ve bürokrasilerini etkilemiştir. Her ulus-devletin muhakkak ki belli bir gücü vardır. Fakat, mevcut endüstri ve teknolojik güç ile birlikte küreselleşmenin artması ve süper güçlerin var olması ulus-devletlerin gücünü kısıtlamaktadır. Yani küreselleşmenin varlığı demek, dünya düzeninin ve egemen ulus-devletlerin hakimiyetinin zayıflamasına yol açmaktadır.
Sonuç olarak, son yıllardaki en karmaşık sorunlardan biri ulus-devlet ve küreselleşme arasındaki ilişkidir. Küreselleşme ulus-devletlerin gücünü etkilemekte, diğer devletler üzerindeki etkilerinden ziyade, direkt uluslararası alandaki gücünü kısıtlamaktadır. Bu etkiler sosyal devletlerin etkisinin yok olmasına ve neoliberal devletlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu küreselleşme sürecinde, ulus-devletler kendi vatandaşlarını mutlu etmeye çalışmalıdır ve halkın desteği ile ulus-devletlerin varlığının korunması gerekmektedir. Bu yüzden, ulus-devletler küreselleşme sürecine iyi bir şekilde odaklanmalı, küreselleşmenin olumsuz etkilerinden kendilerini sıyırıp, ekonomik, politik ve sosyal alanda kendilerini yenilemeye çalışmalıdırlar.
KÜRESELCİLER ULUS-DEVLETLERİN GÜCÜNÜ DÜŞÜRÜR MÜ?
Date: