Merhabalar arkadaşlarım bir Uluslararası ilişkiler mezunu olarak bölüm hakkında elimden geldiğince sizlere açıklamalar yapacağım. Bu yazımda bölümün avantajları, sizlere kazandıracakları, mezun olduktan sonra ki süreçte neler yapabileceğinizi ve KPSS-Yüksek Lisans-Özel Sektör arasında ki seçimlerinizde belirlemeniz gereken kriterler için tavsiyelerde bulunacağım. Bunlar tamamen öznel fikirlerdir, kendi edindiğim tecrübeleri sizlerle paylaşmak amacıyla bu yazımı yazmaktayım. Yanılıyor ya da yanlış düşünüyor olabilirim. Aksini düşündüğünüz yerleri yorumda lütfen belirtiniz.
Uluslararası İlişkiler Bölümü devletler arası ilişkileri inceleyen, küresel anlamda stratejiler geliştirip bunu ekonomik, tarihsel, insan hakları ve teorisel olarak olması gerektiği şekilde düşünüp kararlar almayı amaçlayan bir bölümdür.
Öncelikle bu bölüme gelmeden önce neden buraya geldiğinizi ve bu bölümle neler yapabileceğinizi düşünmenizi istiyorum. Bu bölümü neden seçiyorsunuz, seçtikten sonra karşılaşacağınız zorluklar nelerdir vs. bunları oturup düşünün derim. Puanınız iyiyse ve ileride işim garanti olsun diyorsanız Hukuk, PDR bölümlerine öncelik vermenizi tavsiye ederim.
Uluslararası İlişkiler bölümüne geldiğiniz zaman çok fazla Tarih, Ülkeler Tarihi, Devletlerarası ilişkiler, Teoriler, Türk Dış Politikası vs. göreceksiniz, ezberiniz iyi değilse yani sözelde iyi değilseniz çok fazla zorlanacağınızı belirtmek isterim. Sayısal olarak Makro-Mikro adında iki tane ders var bunları da formül ezberleyerek geçebilirsiniz.
Okul seçimi kesinlikle önemli, aslında bakarsanız öğretmen seçimi çok önemli. Ben Adnan Menderes Üniversitesi Nazilli İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde okudum. Bölümüm Nazilli de dağın başında bir yerdeydi, fakat şanslıydım çünkü hocalarımın çok kaliteli insanlardı. Neredeyse tüm hocalarım Dokuz Eylül Üniversitesi mezunu ve hepsi arkadaşlar, çok çalışkan derslerine önem veren kişilerdi. Misal Murat Arman hocamızdan sadece ders dinlemiyorduk aynı zamanda bilim, felsefe, hayata dair önemli sayılabilecek şeyler öğreniyorduk veya Barış Gürsoy hocamızı dinlediğimiz zaman sadece ders değil aynı zamanda farklı ilgi alanlarını keşfediyorduk.
Neyse hocalarla ilgili yorumları bir tarafa bırakıp anlatmaya devam edeyim. Derse giren hoca kesinlikle önemlidir. Misal Yüksek Lisansa gelen kişilerin sorulara verdiği yanıtları görünce şok oluyorduk. Lozan anlaşması kaç yıllık diye bir soru sorulduğunda 100 yıllık diyen öğrenciler oluyordu. Lütfen okul bittiğinde ülkenin tapusu sayılabilecek bir anlaşmadan bi haber olmayın. (Lozan anlaşmasında herhangi bir yıl belirten madde yoktur.)
Bölümü seçtiniz ve okula geldiniz. Yapmanız gerekenlere gelelim. Kesinlikle derslere katılın derim. Derslerde not alın, bazı arkadaşlarım ses kaydı alıp onu yazıya geçiriyordu, ben önermem çünkü çok fazla gereksiz zamanı alıyor. Tabi onu yaparsanız çok iyi anlarsınız çünkü sürekli tekrar yapmış oluyorsunuz yazarken, sonrasında kitap okumak için okumayın. Kitap okumak hayatınızda sürekli yaptığınız işlerden biri olsun. Kitaptan kastım polisiye romanı vs. değil bu arada, bilgi içeren kitapları okuyun. Elbette polisiye, aşk, edebiyat vs. tarzı kitaplarda okuyun kafanızı dağıtmak kendinizi iyi hissetmek için ama bunu ben bölümüm için okuyorum yanlışına kapılmayın.
Uluslararası ilişikler bölümü adı ile anlaşılacağı üzere devletlerarası ilişkileri anlamaya yarayan ve bunun için uğraşanların bölümü diyebiliriz en basit mantıkla, biri ile iletişime geçmek içinde olmazsa olmaz şey dildir. Bunun için yabancı dil kesinlikle önemlidir. Sanırım iyi bağladım 
Yabancı dil önemli ve ne yazık ki ülkemizde yabancı dil dediğimiz zaman İngilizce sadece akla geliyor. Siz onlardan olmayın hangi bölgeye çalışmak istiyorsanız o bölgenin diline daha da ağırlık verin. Ondan sonrasında İngilizce çalışın ve öğrenin, İngilizce öğrenmekte artık mecburiyet haline geldi bunu da unutmayın.
Uluslararası İlişkiler Bölümünün diğer bölümlerden avantajı ve dezavantajı nelerdir?
Öncelikle avantaj olarak genel kültürünüz mezun olunca çok iyi oluyor diyebilirim. Çünkü ders olarak her şeyden biraz alıyorsunuz. Tüm İktisadi ve İdari Bilimlerden KPSS ye girip tercih yapabilirsiniz. Özel sektör alanı oldukça geniştir. (Kendini geliştirdiysen)
Dezavantajlarına gelecek olursak, bir Maliye, İktisat gibi KPSS’de işine yarayacak derslerin neredeyse hepsini görmüyorsun ve rakiplerinden daha geride başlıyorsun yarışa, Tüm İktisadi ve İdari Bilimlerden KPSS ye girebildiğin gibi diğer bölümde ki arkadaşlarında seninle aynı şekilde sınavlara giriyor. Ve girdiğin bölümün iş hayatında bir karşılığı adam akıllı yok maalesef.
Her şey tamam mezun oldunuz ve kafanız çok karışık ne yapmalıyım diye yol arıyorsunuz bunun için de birkaç tavsiye vereyim. İşim garanti olsun 2-3 bin TL bana yeter diyorsanız KPSS öneririm sizlere, 1 yıl kursa gidip herhangi bir bölümden iş sahibi olabilirsiniz. Yok, ben akademik kaygı güdüyorum diyorsanız sizlere Yüksek Lisansı öneririm. Fakat bilmenizi isterim bu yok çok zorlu bir yoldur, her anlamda baya bi yıpranırsın. 2 yıl Yüksek lisans sonra bi 6 küsur yıl doktora deriz. Sonra kadronun açılmasını beklersin tabi bu zamanda senin ekstra bir yerde çalışman da gerekiyor. Özel sektöre gelecek olursak bu alan tamamen sana ait kendini iyi tanıman ve neler yapabileceğini önceden tahmin edebilmen gerekiyor. Oldukça geniş bir iş imkânına sahiptir. Tabi bu iş imkânları kendini ne kadar geliştirdiğine bağlı değişir.
Misal sadece üniversite bitirmiş biriysen 1500 TL ile işe başlayabilirsin hatta daha da az bir miktar bile önerenler çıkabilir. Şunu da unutma derim artık herkes üniversite mezunu seni onlardan ayıran fark nedir?
