Fahreddin Paşa’nın Yemini:
‘’Malumunuz olsun ki; kahraman askerlerim, İslam’ın göz bebeği olan Medine’yi son fişeğine, son damla kanına, son nefesine kadar muhafaza ve müdafaaya memurdur. Buna askerce and içmiştir.
Bu asker Medine’nin enkazı içinde ve nihayet Ravza-i Mutahhara’nın yeşil türbesi altında kan ve ateşten örülmüş kızıl bir kefenle gömülmedikçe, Medine Kalesi’nin burçlarından ve Mescid-i Saadet minarelerinden Türk’ün al bayrağı alınmayacaktır!
Ey! Tir tir titremiş Mehmetçilerim, Peygamber Efendimiz(s.a.v.) ‘in karşısında aynı yemini tekrar edelim ve diyelim ki; Biz seni bırakmayız!’’
****
Ömer Fahreddin Türkkan 1868 yılında Bulgaristan’da doğmuştur. Kendisi bir Türk askeri ve aynı zamanda diplomattır. Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile görevine başlamıştır. 1912-1913 Balkan Savaşı sırasında Edirne’nin geri alınmasında rol oynamıştır. 1916 tarihinde, I. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıkan Arap ayaklanmasında, (Şerif Hüseyin İsyanı) zor şartlar altında yönettiği Medine Müdafaası ile bilinmektedir.
Osmanlı askeri birliği Medine’ye konumu itibari ile uzaktı ve gerekli ihtiyaçlarını Hicaz Demiryolu üzerinden sağlıyorlardı. Şerif Hüseyin, İngilizlerin desteğini alarak isyan etmiş ve Medine’yi hedef almıştır. 1916 yılında kendisini Hicaz Kralı olarak ilan etmiştir. İngilizler, petrol bakımından zengin olan Arap Yarımadası’nı Osmanlılara bırakmak istemiyor ve isyan çıkartarak gücünü zayıflatmak istiyordu. İsyancıların Medine’ye hareket edeceğini öğrenen Fahreddin Paşa, kutsal emanetleri gizlice İstanbul’a göndermiştir. Kuşatmadan önce, Osmanlı ordusunun sağlık ve gıda imkanları oldukça kısıtlıydı. Ve bölge halkının büyük çoğunluğu şehirden ayrılmıştı. Fahreddin Paşa, tüm bu olumsuzluklara rağmen, tüm Müslümanların ortak değeri ve kutsal emaneti olan Medine’yi terk etmemiş ve teslim olmayı kabul etmemiştir. 1918 tarihinde, İngiliz Kraliyet Komiseri Edmund Allenby, Fahrettin Paşa’yı teslim olmaya ikna etmek için bir mektup yazmış ve şunları söylemiştir:
“Medine’yi uzun süre müdafaa etmekle siz, bir asker ve Türk vatanperveri olarak hükümdarınız, memleketiniz ve şahsi şerefiniz için elinizden geleni yapmış bulunuyorsunuz. Yukarıdaki hususları ve ümitsiz askeri durumunuzu göz önünde bulundurarak, birçok canların kurban edilmesine sebep olacak faydasız mukavemetin uzatılmasının doğru olup olmayacağını ciddi bir surette düşünmenizi rica ederim.’’
Fahreddin Paşa, teslim olmayı tekrar reddetmiştir. Ancak, ordunun bulunduğu zor şartlardan dolayı askerler arasında çeşitli hoşnutsuzluklar ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti aldığı mağlubiyetlerden dolayı I. Dünya Savaşı’nı kaybetmiştir. Ve imzalanan Mondros Ateşkes antlaşmasından sonra Osmanlı Orduları terhis edilmeye başlanmıştır. Bu haber Medine’ye gönderilmiş ve Fahreddin Paşa’nın ordusuyla beraber İngiliz birliğine teslim olması emredilmiştir. Fahreddin Paşa üç ay daha direnmiştir. Ancak İngiltere, Medine’nin teslim edilmediği sürece, savaşın tekrar başlatılacağını bildirmiş ve Fahreddin Paşa, 1919 tarihinde Medine’yi teslim etmiştir. Böylece şehri tam 2 yıl 7 ay boyunca müdafaa etmiştir. Ve son silah bırakan, Osmanlı askeri birliği olmuş ve I. Dünya Savaşı fiilen sona ermiştir. Bu müdafaasından dolayı Fahreddin Paşa’ya ‘’Çöl Kaplanı’’ tabiri kullanılmıştır. İngilizler, Fahreddin Paşa’yı Malta’ya sürgün etmişlerdir. Yıllar sonra Malta’dan kaçan kahraman askerimiz, Milli Mücadele’de yer almıştır.
****
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Abdullah bin Zayed, Medine Müdafaası kahramanı olarak bilinen Osmanlı Paşası Fahreddin Türkkan’ı ‘hırsız’ olarak niteleyen bir tweet paylamış ve sosyal medya üzerinden Türkiye’ye karşı yapılan karalama kampanyasına katılmıştır. Bu utanç verici yazı karşısında, Türkiye tepkisiz kalmamıştır.
MEDİNE KAHRAMANI ÇÖL KAPLANI FAHREDDİN PAŞA
