İzolasyonizm (Yalnızcılık):
İzolasyonizm (Yalnızcılık): Bu politikayı sürdüren devletler ekonomiyi katmıyorlar. Yani askeri ve siyasi alanda gönüllü ya da zorunluluktan izlenen politikadır. Hangi tip devletler izalasyonist politika izler?
1: Belirli bir sistemi korumaya veya sürdürmeye yönelik olarak hayatta kalmaya çalışan devletler. Bunlar Küba, Kuzey Kore Çin ve Arnavutluk (Enver hoca zamanı)
2: Ekonomik ve sosyal açıdan ” kendi kendine yeterli” olma durumunda olan devletler.
ABD buna örnek verilebilir. Doğal kaynaklar, iklim çeşitliliği sayesinde kendi kendine yeterli bir devlettir.
3: Kamuoyu arzusu bu yönde olması durumunda
4: Coğrafi ve topoğrafik özellikler bu stratejiyi izlemede kolaylaştırıcı nitelik taşıdığında. ABD kıtalara olan coğrafik uzaklığı sayesinde bu politikayı izlemiştir.
Tarafsızlık:
Tarafsızlık: İki tip tarafsızlık vardır; Bunlar Geçici ve Daimidir.
Geçici Tarafsızlık: Bir savaş durumunda bir devletin tarafsız kalacağını uluslararası kamuoyuna bildirmesi durumunda ortaya çıkar. Hukuki bir boyutu yoktur. Belirli yükümlülüklere sahiptir. Karşı devletlerin geçici tarafsız devletin tarafsızlığını kabul etmeme hakları vardır. Tarafsızlığı bozmaya çalışabilirler. Geçici tarafsız ülkenin yükümlülükleri; Hiçbir şekilde askeri ittifaklara katılmayacak, topraklarında askeri üs açılmasına müsaade etmeyecektir.
Daimi Tarafsızlık: Uluslararası hukukta karşılığı vardır. Daimi tarafsızlığı ilan eden devletin uluslararası platformda tarafsızlığı kabul edilmesi gerekir. Birleşmiş Milletler nezdinde kabul edilmesi gerekiyor. Daimi tarafsızlığı ilan eden devlerin egemenliği ve toprak bütünlüğü Birleşmiş Milletlerin garantisi altına alınmaktadır.
Daimi Tarafsız devletin yükümlülükleri;
Askeri ittifaklara hem savaş hem de barış zamanlarında katılmamak
Kitle imha silahları bulundurmamak, yapmamak ve yaymamak
Doğal afet durumunda devletlere yardımda bulunabilirler
Çatışma ve savaş durumunda ortaya çıkacak göçmenlere insani yardımda bulunabilir ve misafir edebilirler.
Uluslararası toplumun daimi tarafsız devlete karşı yükümlülükleri;
Herhangi bir savaş durumunda toprak bütünlüğü ve yükümlülükleri garanti altına almak.
Devlet üzerinde asker üs kurmak için zorlama yapılamaz.
1955’te Avusturya Anayasası’na daimi tarafsız olduğu yazılmıştır.
İsviçre 1800’lerden beri daimi tarafsız devlettir.
1995’te Türkmenistan daimi tarafsız oldu.
Avusturya NATO üyesi değil fakat AB üyesidir, İsveç ve Finlandiya AB üyesi, NATO üyesi değildir.
Belçika geçici tarafsızdır.
Bağlantısızlık Politikası:
Bağlantısızlık Politikası: Bağlantısızlık kavramının yaygınlaşmasında daha çok Nehru’nun etkisi olmuştur. 1961’de Yugoslavya Başkanı Tito, Hindistan Başbakanı Nehru, Mısır Cumhurbaşkanı Nasır, Endonezya Cumhurbaşkanı Sukarno ve Gana Cumhurbaşkanı Nkrumah Belgrad konferansında bağlantısızlık kavramının kendi dış politika hedeflerini anlattığı konusunda birleşmişlerdir.
Bağlantısızlık 50’lerde ortaya çıkmıştır. Gevşek iki kutuplu sistemde 3. güç odağı olarak karşımıza çıkmıştır. Bu ülkeler iki kutba bağlı değillerdir. Ekonomi olarak kendine yeterli olma yolunda ilerlemeye çalışmışlardır.
Türkiye Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun Bandung konferansında Bağlantısızlık karşıtı söylemler yapması, Kıbrıs konusunda destek alamamasına sebep olmuştur.
61′ de Belgrad Zirvesi ile birlikte Tito, Nehru ve Nasır hareketin liderliğini yapmaya başlamıştır.
Ekonomik ve askeri olarak Bağlantısız devletler bazen blok liderlerine yakın olabiliyordu. Uluslararası ilişkilerde Bağlantısızlar hareketi bu noktada eleştirilmektedir. Bu eleştiriler 3. bir yol olduğunuzu söylüyorsunuz ana sırtınızı sürekli iki bloktan birine yaslıyorsunuz deniliyordu.
Bağlantısızların ortak ilkeleri;
Karşılıklı olarak toprak bütünlüğü ve egemenliğe saygı
Karşılıklı olarak birbirine müdahale etmeme
Eşitlik ve karşılıklı çıkarların gözetilmesi
İçişlerine karışılmaması
Barış içinde bir arada yaşanılması( Kruşçevin politikası)
Bağlantısızlık hareketinin 100 den fazla üyesi vardır.
Bağlantısızların gideceği iki yolun olduğu söyleniyor;
Endonezya, Gana, Irak gibi ülkeler Bağlantısızların Koloniyanizm ve Emperyalizm üzerine düşünülmesi gerektiğini belirtiyor.
Mısır, Hindistan, Etiyopya, Fas gibi ülkeler ise mücadelenin doğu-batı ekseninde olması gerektiğini savunmaktadırlar.
Güney Kıbrıs 2004’e kadar Bağlantısızlık hareketinin bir üyesiydi, AB üyesi olduktan sonra ayrıldılar.
Beyaz Rusya AB üyesi olmasına rağmen halen üyesidir.
1990’dan sonra Sovyetlerin yıkılmasıyla beraber iki kutuplu sistemin yok olmasıyla bu hareket önemini yitirmiştir.
Statüko Politikası:
Statüko Politikası: Var olan düzeni korumak için atılan her adımdır.
Mevcut düzeni korumak için 18.-19. Yüzyıllarda toprakta genişletilebilirdi. Örneğin Meternich(Viyana) Düzeni.
Amaç mutlak monarşilerinin devamlılığını sağlamaktı. Ulusçuluk hareketinden korunmak için Avrupalı devletler tarafından yapılmıştır.
1.Dünya savaşından sonra mevcut düzenin korunmasını ama edinen bir sistemdir. Almanya-Japonya-İtalya’nın revizyonist hareketler örgütten ayrılmasıyla politikaya gerek kalınmamıştır.
Devletler bir anlaşma yoluyla statüko politikasını resmileştirebilirler ya da uluslararası hukukta sözleşme yaparak bu politikayı izleyebileceklerini bildirebilirler. Örneğin Locarno Sözleşmesi le statüko politikası izleneceğini bildirilmişti.
Emperyalizm Politikası:
Emperyalizm Politikası: Literatürde Hans Morgenthau kullanmıştır.
Morgenthou emperyalizmi; “iki veya daha fazla devlet arasında ki güç ilişkilerini değiştirmeyi ve statükoyu kendi lehine bozmayı amaçlayan dış politikalar” olarak tanımlamıştır.
Uluslararası sistemin anarşik bir düzen olduğunu ve her devletin kendi çıkarları olduğunu söyler. Bir devletin topraklarını genişletmek istemesini normal olarak görmektedir. Savaşları meşru bir olay olarak görmektedir.
Emperyalizmi 3 düzeyde incelemektedir; Askeri, ekonomik ve kültürel emperyalizm.
Askeri Emperyalizm; Askeri kapasite ve ordu yoluyla etki alanını genişletme yoludur. Eylemi gerçekleştiren devletin çıkarı mevcuttur. Bu hareketi kendi toprakları dışında yapmaktadır.
Ekonomik Emperyalizm; IMF, Dünya Bankası, GAT, Dünya Ticaret Örgütü, Çok Uluslu Şirketler aracılığıyla ekonomik emperyalizm yapılabilir. Ticari ilişkiler ağı ile sistem içerisinde tutmayı amaçlamaktadır.
Kültürel Emperyalizm; Başlangıç noktası 18.-19. Yüzyıllarda Afrika’dır. Dil ve din kullanılarak herhangi bir büyük devletin küçük devleti kendine bağlama durumudur. Sömürgecilik sanayi devrimi sonrasında emperyalizme dönüşmektedir.
Kültürel Emperyalizmi anlamak için George Ritzelin Toplumun McDonaldlaştırılması adlı kitap analizini buraya tıklayarak okuyabilirsiniz
Prestij Politikası:
Prestij Politikası; Diplomatik törenler, askeri tatbikatlar veya askeri kuvvet gösterileri prestij politikasını ortaya koyar.
Devlet adamları ve diplomatlar arasındaki ilişkiler prestij politikasının önemli bir aracıdır.
Örneğin Postdam Konferansından önce Churchill, Stalin ve Truman’ın konferans salonuna önce kimin gireceği konusunda anlaşamayınca üç ayrı kapıdan üçü aynı anda girmiştir.
Uluslararası konferanslar prestij rekabetiyle ilgisi olmayan İsviçre, Belçika gibi ülkelerde yapılmaktadır.
Liderlerin tanınma ve bilinme arzusu prestij politikasına neden olmaktadır.
İttifak Politikası:
İttifak Politikası: Ortak bir çıkar ya da devletlerin tek başına amacına ulaşamayacak olması onları ittifak olamaya götürmektedir.
Uluslararası sistemin yapısı da onların ittifak oluşturup oluşturamayacağı hakkında ülkelere yardımcı olur.
İttifakların oluşumuna yol açan 7 faktör vardır:
- Devletin savunmasını gerçekleştirememesi veya amacına tek başına ulaşamaması (Türkiye-NATO üyeliği)
- Güç dengesi oluşturmak ve karşı ittifakı engellemek. Fransa’ya karşı oluşturulan 3’lü ittifak örnek verilebilir( Viyana Düzeni)
- Maliyeti azaltmak ve süreyi kısaltmak (ABD-Körfez savaşı)
- Sorumluluğu paylaşmak ve eylemlere meşruiyet kazandırmak (ABD-Irak Savaşı)
- Prestijini ve Uluslararası alanda ki etkisini arttırmak (Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olmak istemesi)
- İçsel gereksinimler. Bir çatışmayı engelleme isteği
- Ortak kültürel e ideolojik değerler
İttifakların devamlılığını ve işlerliğini etkileyen faktörler:
- Tamamlayıcı ve ortak çıkarlara hizmet eden ittifaklar.
- Yazılı bir metne dayalı olma. (NATO)
- Ortak amaç ve üyelerin çokluğu
- Statükoyu koruyan ittifaklar revizyonist ittifaklara göre daha uzun ömürlüdür.
- Tehdittin algılanma biçimi
- Bir ülkeye veya ittifaka karşı yapılmamış ittifaklar (UNEP, Kyoto)