İran Dış Politikası Ve Şii Jeopolitiği

Date:

ÖZ

İran, Ortadoğu’daki en önemli aktörlerden birisidir. Ülke; güçlü bir orduya, zengin bir kültürel ve tarihi mirasa sahiptir. İran’ın dış politikasını anlayabilmek ve doğru bir şekilde değerlendirebilmek açısından İran’ın büyük çoğunluğunun inancı olan Şiilik göz ardı edilmemelidir. İran’da 1979 yılında gerçekleşen devrim sonrası Şiilik temelinde bir cumhuriyet rejimi kurulmuştur. Oldukça kritik bir öneme sahip bu tarihi hadise sonucu dış siyaset yeniden şekillenmiş ve ‘’Şii Jeopolitiği’’ şeklinde tabir edilen bölgede İran yayılmacı bir siyaset takip etmiştir. Bu çalışmada, ilk olarak İran’ın dış politikasını etkileyen en temel faktör olarak gördüğümüz Şiilik ve bu bağlamda 1979 devrimi ele alındıktan sonra; ‘’Şii Jeopolitiği’’ kavramından hareketle İran’ın bölgesel hegemonya mücadelesinden bahsedilecektir.

 

ABSTRACT

Iran is one of the most important actors in the Middle East. Country; It has a strong army and a rich cultural and historical heritage. In order to understand and correctly evaluate Iran’s foreign policy, Shiism, which is the belief of the vast majority of Iran, should not be ignored. After the revolution in Iran in 1979, a republican regime was established on the basis of Shiism. As a result of this highly critical historical event, foreign policy has been reshaped and Iran has followed an expansionist policy in the region called “Shia Geopolitics”. In this study, firstly, after discussing Shiism, which we see as the most fundamental factor affecting Iran’s foreign policy, and the 1979 revolution in this context; Based on the concept of “Shia Geopolitics”, Iran’s struggle for regional hegemony will be mentioned.

 

Giriş

       İran; dünya siyasetinde sürekli olarak gündemde olan, köklü bir tarihi mirasa sahip bir ülke ve aynı zamanda kendi bölgesi açısından en önemli aktörlerden biridir. Böylesine öneme haiz bir ülke olan İran’ın dış politikadaki hamlelerini anlamada salt menfaat ya da çıkar odaklı analizler yapmak ya da bu hamleleri sadece pragmatik tutumlar olarak değerlendirmek bizleri hatalı sonuçlara götürecektir. İran, Ortadoğu’da oldukça etkin bir aktördür ve söz konusu etkinliğinin ideolojik bir temeli bulunmaktadır. Şiilik inancı göz önüne alınmadan İran siyaseti hakkında yapılan analiz ve yorumlar sağlam bir temelden yoksun olacaktır. Mevcut yazıda, ilk olarak İran dış politikasını etkileyen temel faktörlerden Şiilik ve günümüz İran siyasetini anlamada oldukça önemli olarak değerlendirdiğimiz 1979 İran devrimi hakkında bilgiler verilecek; son kısımda ise İran’ın yine Şiilik inancı çerçevesinde ele alınabilecek bir kavram olan ‘’Şii jeopolitiği’’ ne değinilecektir.

İran Dış Politikasını Etkileyen Temel Faktörler ve Şiilik

       Köklü bir devlet geleneğine ve köklü bir kültürel mirasa sahip olan İran’ın dış politikasını etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bunlardan bazıları; ülkenin jeopolitik konumu, etnik yapısı(bilindiği gibi çok sayıda Türk nüfusa ev sahipliği yapmaktadır.), ekonomik yapı, tarihsel ve kültürel yapı ve Şia inancıdır. Biz burada konumuz bağlamında sadece Şiilik inancına ve 1979 devrimine değineceğiz.

 

Şia mezhebi İslam Ansiklopedisi’nde; Hz. Peygamber’in(aleyhissalatü vesselam) vefatından sonra devlet yönetiminin Hz. Ali’ye(r.a) ve onun soyundan gelenlere ait olduğu düşüncesi etrafında birleşen çeşitli grupların ortak adı’’ olarak yer almaktadır.1

‘’Hz. Ali ve evlâdına yönelik siyasî taraftarlık şeklinde ortaya çıkıp kısa zamanda bir mezhep durumuna gelen, ardından birtakım gruplara ayrılmak suretiyle farklı coğrafyalara yayılan Şîa genel İslâm tarihi ve İslâm mezhepleri tarihi kaynaklarında ele alınmış, bizzat fırka mensupları kendi inanç ve düşüncelerini anlatmak üzere çok sayıda eser telif etmiş, karşılıklı reddiyeler yazılmış, Şîa üzerine modern dönemde müslüman müellifler ve şarkiyatçılar tarafından çalışmalar yapılmış, böylece geniş bir literatür meydana gelmiştir.’’ 2

İran’ın gerek iç gerekse dış siyasetini anlamada Şiilik inancı bizlere ipucu sağlamaktadır. Büyük çoğunluğu Şiilerden oluşan İran’da; dış politika ve güvenlik alanında da Şia merkezli bir anlayışla ‘’Direniş Ekseni’’ diye isimlendirilen, İran’ın etki sahası diyebileceğimiz bölgelerde aktif bir mevcudiyet söz konusudur. Bu etki sahası; Suriye’den Irak’a; Afganistan’dan Yemen’e kadar uzanan bir alandır. İran, bir anlamda da söz konusu bölgelerde ‘’baş düşman’’ İsrail’e karşı anti-Siyonist bir hat kurmayı amaçlamaktadır. Diğer taraftan bölgesel olarak Suudi Arabistan ve Türkiye’ye karşı da İran bu bölgelerde siyasi hakimiyet elde etmeyi amaçlamaktadır.

Bu noktada, özellikle 1979 Devrimi’nden bahsetmek yerinde olacaktır. Çünkü; 1979 yılından bu yana, İran yönetimi, ulusal gücüne din boyutunu da eklemiştir.’3 Batıcı ve modernist bir lider olarak bilinen Rıza Şah’ın iktidarı, 1979 yılında gerçekleşen devrim sonucunda yıkılmış ve mevcut rejime eleştirileriyle öne çıkan Humeyni iktidara gelmiştir. Oldukça önemli olan bu tarihi hadiseden sonra İran, siyasetten ekonomiye; toplumsal yapıdan kültürel alana kadar birçok değişim yaşamıştır. Devrim sonrası ‘’İslami’’ bir yönetim biçimi(Şia temelli) uygulamaya sokulmuştur. ‘’ İran Devrimi, sonrasında yaşanan olaylar sebebiyle de 20. yüzyıl Ortadoğu tarihine damga vurmuş bir olaydır. Devrim sonrasında patlak veren  İran-Irak savaşı ve ABD ile yaşanan rehine krizi bugünkü İran dış politikasının temellerini oluşturmuştur. Devrim sonrası İran’da kurulan İslami Cumhuriyet yönetimi “Devrim ihracı”nı dış politikada önemsemiştir.’’4

Devrimden sonra siyasi retorik açısından da değişimler gözlenmiş; ‘’Direniş Ekseni’’, ‘’Direniş Ekonomisi’’ gibi tabirler gündeme gelmiş, İranlı siyasetçiler tarafından ABD ve İsrail karşıtı bir retorik benimsenmiştir.

Şii Jeopolitiği veya ‘’Şii Hilali’’

     Bahsedildiği üzere İran, devrim sonrasında Şii hinterlandında yer alan bölgelerde aktif bir siyaset izlemiştir. İran, ‘’Şii jeopolitiği’’ diye ifade edilen bölgede gerek sert güç gerekse yumuşak  güç unsurlarını kullanarak ‘’devrim ihracı’’nı uygulamaya sokmaya çalışmıştır. İran’ın dış politikasının yanı sıra güvenlik politikası da söz konusu ideolojik zeminde yürütülmeye çalışılmıştır. İran’ın Irak’ta Haşdi Şabi, Yemen’de Husiler, Lübnan’da Hizbullah gibi örgütlerle bağlantıları herkesçe malumdur. İran’ın söz konusu Şia temelli etki sahası yalnızca Araplar üzerinde değil Pakistan ve Afganistan gibi ülkelerde dahi hissedilmektedir.

’’ İran, “Şii Ekseni” veya “Şii Jeopolitiği” iddialarını reddetse de, uygulamada bir ulusal güvenlik stratejisi veya savunma hattı olarak gördüğü bu politikayı etkin bir şekilde yürütmektedir. Köklü bir Pers imparatorluk geleneğinin yıkılmasını takiben önce Arap, sonra Türk hâkimiyetine giren İran’ın son 200 yılı da emperyalist devletlerin etkisi altında geçmiştir. İran, tam bağımsızlık şiarıyla gerçekleştirilen İslam Devrimi sonrasında izlediği politikalarda, dış etkiyi sıfırlamak isterken, dış tehditlerini çoğaltmıştır.’’5 Böylece İran’ın; her ne kadar İslami bir retorik kullanıp dini bir yönetim kurduğunu iddia etse de temelde Fars milliyetçiliği ile Şiilik mezhebi çerçevesinde bölgesinde yayılmacı bir siyaset takip ettiği ortaya çıkmaktadır.

İran, Şii jeopolitiği diye adlandırılan ve daha çok Ortadoğu ülkelerini kapsayan bölgede esasen kaos ve anarşi ortamının devam etmesine sebebiyet vermektedir. Buna örnek olarak en başta Suriye İç Savaşı gösterilebilir. 2011 yılında patlak veren ve milyonlarca insanın bazısının ölümüne bazısının da göç hareketlerine sebep olan Suriye İç Savaşı’nda İran, başından beri kayıtsız şartsız bir şekilde Esad yanlısı tutumunu değiştirmemiştir. Rusya’nın da 2015 yılında aktif bir şekilde savaşa Esad’ın yanında dahil olmasıyla beraber Esad rejimi güç kazanmış ve günümüze kadar devam eden süreçte savaşın kazananı henüz belli değildir. Ancak, kesin olan şudur ki; İran bu savaşın uzamasının ve dolayısıyla insani açıdan yaşanan birçok felaketin ana sorumlusu olarak tarihe geçmiştir. Diğer taraftan İran’ın bu politikası, tam olarak Esad karşıtı bir politikaya sahip olan Türkiye ile zaman zaman karşı karşıya gelinmesine sebep olmuş; hatta Bahar Kalkanı Harekatı sırasında Türkiye’nin doğrudan Esad milislerini ve Hizbullah’ı hedef alması sonucu iki ülke arasında askeri bir çatışmazlığa da sebep olmuştur denebilir. ’’İran’ın buradaki en ‘stratejik’ hatası, komşusu Türkiye’yi değil, uluslararası toplumun büyük bir ekseriyetinin kendi halkını katleden bir lider olarak gördüğü Esad idaresindeki rejimi müttefik olarak tercih etmesidir.’’6 İran’ın Suriye meselesine adeta bir iç güvenlik meselesi olarak yaklaştığı görülmektedir. ‘’Zira bu savaş İran’ın projesindeki merkezî çekirdeği doğrudan ve ciddi anlamda tehdit edici nitelikte olmuştur. Bu nedenle Esed rejiminin İran’a bağlılığını ve Suriye’deki siyaset ve askeriyenin İran’ın stratejik çıkarlarına entegre olmasını garanti altına almak için İran’ın doğrudan siyasi ve askerî açıdan Suriye’ye müdahil olması; durumu kontrol ve hegemonya altına almasını gerekmiştir.’’7

Daha önce bahsedildiği üzere İran; sadece Suriye’de değil Irak’tan Lübnan’a; Yemen’den Afganistan’a kadar birçok ülkede faaliyetler yürütmekte ve kaotik bir ortam meydana getirmektedir.

 

Sonuç

İran, Ortadoğu bölgesinin en önemli aktörlerinden biridir. Ortadoğu’da yer alan birçok henüz ulusal bütünlüğünü sağlayamamış, tarihsel ve kültürel açıdan zayıf bir konumda olan ülkenin aksine İran köklü bir devlet ve millet birikimine sahiptir. Dolayısıyla da İran’ın siyasi, diplomatik ve güvenlik alanındaki mevcut ve gelecek hamlelerinin tutarlı bir analizinin yapılabilmesi için İran’ın en başta siyaset, ekonomi ve toplumsal alanını şekillendiren inancı olan Şiilik’in derinlemesine araştırılması gerekmektedir.

1979 yılında ülkede gerçekleşen devrim; siyaset, ekonomi ve toplumsal alanda değişimlere sebep olmuştur. Elbette dış politika ve güvenlik alanı da bu değişimden nasibini almıştır. Devrimden sonra ‘’Şii jeopolitiği’’ diye isimlendirilen İran’ın etki sahasında gerek sert güç gerekse yumuşak güç unsurları vasıtasıyla İran’ın aktif mevcudiyeti gözlenmiş ve gözlenmektedir. İran’ın bölgesindeki yayılmacılığından endişelenen devletler, İran’ın bir ‘’Şii Hilali’’ kurma projesinden ve Şia mezhebinin yanı sıra Fars milliyetçiliğinden söz etseler de; bu iddialar İran tarafından kesin bir şekilde reddedilmektedir.

İran, bugün gelinen noktada birçok açıdan çıkmazları içinde barındıran bir ülkedir. En başta ülke, enerji gelirlerine dayanan bir ekonomiye sahiptir ve Batı dünyasının bu meselede uyguladığı yaptırımlar İran’a pahalıya mal olmaktadır. Dış ve askeri politikalar açısından da daha önce bahsedildiği üzere İran, kısa vadede söz konusu kaotik ortamdan fayda sağlasa da uzun vadede zarar göreceği aşikardır. Diğer taraftan ülkede etnik çatışma potansiyeli bulunmakta ve ek olarak devrim sonrası inşa edilen kapalı devlet yapısı genç kesim tarafından eleştirilebilmektedir. Bu sebeple İran’da gelecekte sosyolojik açıdan da sıkıntılar yaşanması muhtemeldir.

 

 Dipnotlar

  1. ŞİA, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, erişim 28 Ocak 2020, https://islamansiklopedisi.org.tr/sia#5

  2.  ŞİA, İslam Ansiklopedisi.

  3. Efegil, Ertan, ‘’İran’ın Dış Politika Yapım Sürecini Etkileyen Unsurlar’’, ORSAM, Ortadoğu Analiz, Cilt 4, Sayı 48, Aralık 2012 (erişim 28.01.2020) http://orsam.org.tr/d_hbanaliz/5ertanefegil.pdf

  4. Cihannüma Çalışma Grubu, ‘’ Şehinşah’lıktan ‘’Velayet-i Fakih’e: İran’’, Konak Sosyal ve Sağlık Bilimler Dergisi, (erişim 28.01.2020) https://konakdergisi.hayatvakfi.org.tr/2020/01/23/iran-islam-cumhuriyeti/#IRAN_DEVRIMI

  5. Sanyürek, Mehmet Bora, ‘’ Şii Jeopolitiği ve İran Dış Politikası’’, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Aralık 2018. (erişim 28.01.2020)

  6. Asgam Center, ‘’ Direniş Ekseni ve İran’’, (erişim 28.01.2020). https://www.asgam.org/direnis-ekseni-ve-iran/

  7. İRAM Center, ‘’İran’ın Suriye’deki Varlığı: Bugünü ve Sonrası’’, Ekim 2017, (erişim 28.01.2020). https://iramcenter.org//d_hbanaliz/dosya_iranin_suriyedeki_varligi.pdf

 

Kaynakça

Asgam Center, ‘’ Direniş Ekseni ve İran’’, (erişim 28.01.2020). https://www.asgam.org/direnis-ekseni-ve-iran/

Cihannüma Çalışma Grubu, ‘’ Şehinşah’lıktan ‘’Velayet-i Fakih’e: İran’’, Konak Sosyal ve Sağlık Bilimler Dergisi, (erişim 28.01.2020) https://konakdergisi.hayatvakfi.org.tr/2020/01/23/iran-islam-cumhuriyeti/#IRAN_DEVRIMI

Efegil, Ertan, ‘’İran’ın Dış Politika Yapım Sürecini Etkileyen Unsurlar’’, ORSAM, Ortadoğu Analiz, Cilt 4, Sayı 48, Aralık 2012 (erişim 28.01.2020) http://orsam.org.tr/d_hbanaliz/5ertanefegil.pdf

İRAM Center, ‘’İran’ın Suriye’deki Varlığı: Bugünü ve Sonrası’’, Ekim 2017, (erişim 28.01.2020). https://iramcenter.org//d_hbanaliz/dosya_iranin_suriyedeki_varligi.pdf

Sanyürek, Mehmet Bora, ‘’ Şii Jeopolitiği ve İran Dış Politikası’’, Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, Aralık 2018. (erişim 28.01.2020)

ŞİA, İslam Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı, erişim 28 Ocak 2020, https://islamansiklopedisi.org.tr/sia#5

Öne çıkan görsel: www.ankaenstitusu.com/

Görsel 1: https://tr.maps-iran.com/

Görsel 2 :www.islamansiklopedisi.org.tr

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Share post:

Subscribe

spot_imgspot_img

Popular

More like this
Related

Devlet Adamlığı Bilimi (Kitap Analizi)

Jeopolitiğin Tanımı ve Kapsamı Jeopolitik, günümüzde giderek önemi artan bir...

Kızıldeniz Nerede

1869 yılında Süveyş kanalının açılmasıyla Kızıldeniz oldukça öneme sahip...

Riyazet Nedir ?

Riyazet Ne demek ?  Riyazet bir tasavvuf terimidir. Riyazet...

ORTADOĞU’NUN KANAYAN YARASI: FİLİSTİN

Binlerce yıldır paylaşılamayan , saatli bir bomba gibi her...