Özet
Afrika kıtasında sömürgecilik faaliyetleri bittikten sonra bağımsızlığına kavuşan 32 Afrika ülkesi aralarında işbirliğini arttırma ve pek çok konuda ortak hareket etme arzusuyla 1963 yılında Afrika Birliği Örgütü’nün kuruluş antlaşmasını imzaladı. Etiyopya İmparatoru Haille Selassie önderliğinde kurulan Afrika Birliği Örgütü kısaca Afrika’da sömürgeciliğin her türlüsünün ortadan kaldırılması ve uluslararası işbirliğinin desteklenmesini amaç edinmiştir. 1999 yılında Libya lideri Muammer Kaddafi tarafından Afrika ülkeleri aralarında yeni bir örgütlenme fikri ortaya atılmış ve Afrika Birliği Örgütü, 2002 yılında Afrika Birliği adını almıştır. Afrika Birliği bugün itibariyle 55 üye ülkeden oluşmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Afrika Birliği, Pan-Afrikanizm, Haille Selassie, Etiyopya, Türkiye.
Abstract
32 African countries, which gained their independence after the end of colonial activities in the African continent, signed the founding agreement of the Organization of African Unity in 1963 with the desire to increase cooperation among them and to act jointly on many issues. The African Unity Organization, which was established under the leadership of Ethiopian Emperor Haille Selassie, briefly aimed to eliminate all forms of colonialism in Africa and to support international cooperation. In 1999, the Libyan leader Muammar Gaddafi suggested a new organization among African countries, and the African Union Organization was renamed the African Union in 2002. As of today, the African Union consists of 55 member countries.
Keywords: African Union, Pan-Africanism, Haille Selassie, Ethiopia, Turkey.
1. Afrika Birliği Örgütü Kuruluşu
Afrika’daki ülkelerin büyük çoğunun bağımsızlığına kavuşmasından sonra kıta düzeyinde bir uluslararası örgütün kurulması hazırlıkları başladı. Sömürgecilik sonrası dönemde bölge ülkelerinin aralarında işbirliği imkanlarını arttırma ve pek çok konuda ortak hareket etme arzusu çeşitli düzeylerde dile getirilmişti. (Dalar, 2013, s. 72) Bu amaçla 32 Afrika ülkesi, 1963 yılında Afrika Birliği Örgütü’nün (ABÖ) kuruluş antlaşmasını imzalamıştır. (Akçay & Dinçer, 2015, s. 63)
Afrika Birliği Örgütü’nün kurulması konusunda kıtadaki ülkeler arasında mutabakat sağlamak kolay olmamıştır. Bu konuda yürütülen çalışmaların ortak bir hedefe yürümesi zaman almıştır. Bölgedeki devletler Morova Grubu[1] ve Kazablanka Grubu[2] olmak üzere iki farklı görüş etrafında toplanmışlardır. Bu iki gruba dâhil olmayan dolayısıyla tarafsız konumu tüm devletlerce kabul gören Etiyopya, örgütün kurulmasının öncüsü olmuştur. (Hassan, 2016, s. 11) Etiyopya İmparatoru Haille Selassie’nin[3] iki bloğu uzlaştırma çabaları sonuç verdi ve 1962 yılının son aylarında tüm bağımsız devletleri bir araya getirerek birlik konusunda somut adım atılmasını sağlayacak bir konferansın toplanması kararlaştırıldı. Konferans hazırlıkları kapsamında 31 bağımsız Afrika devletinin dışişleri bakanları, ABÖ için taslak bir kurucu anlaşma hazırlamak üzere Addis Ababa’da bir araya geldiler. (Dalar, 2013, s. 71) Etiyopya İmparatoru Haile Selassie, Konferans’ın açılışında şöyle konuştu: “Geçmiş yıllardaki çabalara rağmen şu anda eksik olan, tek ses halinde konuşmamızı sağlayacak, Afrika’nın sorunlarına çözümler üretecek ve uygulayacak bir mekanizmanın kurulmasıdır. Bu mekanizma, Afrikalılar arasındaki sorunlara çözümler üretmeli, ortak savunma önlemleri getirmeli, ekonomik ve sosyal alanda işbirliği fırsatları yaratmalı. Bu konferansta üzerinde uzlaştığımız bu ilkelere dayanan bir örgüt kuralım. Bu konferansı tek bir kurucu anlaşmayı kabul etmeden kapatamayız.” Selassie’nin üstlendiği arabuluculuk sayesinde kurucu anlaşmayı hazırlamak üzere bir komisyon oluşturuldu. Komisyonun hazırladığı “Afrika Birliği Örgütü Şartı”, konferansın üçüncü gününde oylamaya sunuldu. Şart, ABÖ’nün siyasal bir birlik olmayıp BM sistemi içerisinde bölgesel bir uluslararası örgüt olarak kurulmasını öngörüyordu. (Dalar, 2013, s. 72-73)
Taraflar yeni kurulacak örgütün merkezinin Addis Ababa olması konusunda görüş birliği sağlamışlardır. Örgütün kuruluş sözleşmesi, 25 Mayıs 1963‘te tüm katılımcılar tarafından imzalanmıştır. Kurucu sözleşmede örgütün resmi dilleri, Arapça, Fransızca ve İngilizce olarak belirlenmiştir. (Hassan, 2016, s. 11) 1963 yılında Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da Afrika Birliği Örgütü adıyla kurulan bu örgüt 9 Temmuz 2002 tarihinden itibaren Afrika Birliği adını almıştır.
2. Afrika Birliği Örgütü ve Pan-Afrikanizm Düşüncesi
Afrika kıtasındaki ilk bütünleşme adımı olarak değerlendirilen Afrika Birliği Örgütü (ABÖ), Pan-Afrikanizm hareketinin bir ürünüdür. Dolayısıyla örgütün kurulmasını sağlayan koşulları tam anlamıyla değerlendirebilmek için öncelikle Pan-Afrikanizm hareketini ele almak gerekmektedir. Timothy Murithi[4] tarafından, “Ekonomik sömürüden ve ırksal ayrımcılıktan kurtulma, sosyal ve siyasal eşitlik mücadelesi” olarak tanımlanan Pan-Afrikanizm, içerdiği amaçlara ulaşmasının yolunun birlikten ve işbirliğinden geçtiğini öngörür. Bu nedenle de ABÖ’nün kuruluşu, Pan-Afrikanist amaçlara ulaşabilmenin bir adımı olarak değerlendirilmektedir. (Dalar, 2013, s. 37)
Pan-Afrikanizm düşüncesi Afrikalı siyahilerin sömürgeciliğe karşı mücadele aracı olarak kullanılmıştır. Birinci Pan-Afrika Kongresi 1900’de Henry Sylvester Williams adlı bir siyahinin çağrısıyla toplanmış ve Afrika kökenli insanlar arasında kenetleyici bir özellik taşımıştır. Bir sonraki Pan-Afrika Kongresindeki katılımcılar Afrikalı siyahilerden oluşmamış daha çok Amerika kökenli siyahilerin katılımıyla gerçekleşmiştir. Başka türlü ifade etmek gerekirse Pan-Afrikanizm 20. Yüzyılın ikinci yarsında hız kazanarak geniş halk kitleleri tarafından benimsenmiştir. Ancak bu düşüncenin Afrika kıtasında değil de Amerika’da doğması orda yaşayan siyahi kökenli insanların daha gelişmiş bir toplum içinde yaşıyor olması ve eğitim almış olmaları neden olarak gösterilmektedir. O dönemde Amerika’da yaşayan siyahiler her ne kadar günümüz kadar geniş haklara sahip olmasalar da Afrika’daki siyahilerden daha fazla hak ve özgürlüklere sahiptiler. Amerika’da kölelikten kurtulan Afrika kökenli insanlar zamanla ana yurtları adına güzel şeyler yapma kararı aldılar. 2. Dünya Savaş’ından sonra Afrika’dan çekilen sömürge güçlerinin ardından ülkeler art arda bağımsızlıklarını ilan etmeye başladılar. (Oduncu, 2019)
3. Afrika Birliği Örgütü’nün Amacı
Afrika Birliği Örgütü, 1963 yılında Afrika devletleri arasında birliğin sağlanması, Afrika halklarının daha iyi bir yaşama ulaşmaları için işbirliğinin artırılması, Afrika’daki devletlerin egemenlik, bölgesel entegrasyon ve bağımsızlıklarının savunulması, Afrika’da sömürgeciliğin her türlüsünün ortadan kaldırılması ve uluslararası iş birliğinin desteklenmesi amacıyla kuruldu. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 63)
ABÖ Şartı’nın ikinci maddesinde örgütün amaçları sıralanmaktadır. Bu amaçlar: Afrika devletleri arasında birlik ve dayanışmanın desteklenmesi; Afrika halklarına daha iyi bir yaşam sunma çabası ve işbirliğinin sağlanması; üyelerin egemenlik, toprak bütünlüğü ve bağımsızlığının savunulması; Afrika’da sömürgeciliğin tüm biçimleriyle ortadan kaldırılması; BM Şartı ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi uyarınca uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi ve bu amaçlara ulaşabilmek için siyasi ve diplomatik, iletişim ve ulaşım da dâhil olmak üzere ekonomik, eğitim ve kültür, sağlık, hıfzıssıhha ve beslenme, bilimsel ve teknik işbirliğinin geliştirilebilmesi için üyelerin politikalarının uyumlaştırılması olarak belirtiliyordu. (Dalar, 2013, s. 76)
4. Afrika Birliği Örgütü’nün Organları
Afrika Birliği’ni kuran ana antlaşmanın 5’nci maddesinde örgütün karar alma süreci ve temel organları tanımlanmıştır. Ana sözleşmenin ikinci maddesinde de açık biçimde görülebileceği üzere, yeni yapılanmanın organları belirlenirken Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi teşkilat yapısı esas alınmıştır. (Hassan, 2016, s. 17)
Afrika Birliği organları; Birlik Genel Kurulu, Yürütme Konseyi, Pan-Afrika Parlamentosu, Mahkeme, Komisyon, Daimi Temsilciler Komitesi, Özel Teknik Komiteler, Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Konsey ile mali kuruluşlardır. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 66)
a) Birlik Genel Kurulu: Genel Kurul, Birliğin en üst organıdır. Devlet ve hükûmet başkanları veya akredite edilmiş temsilcilerinden oluşan Genel Kurul yılda en az bir kez olağan, herhangi bir üye devletin talebi ve üye devletlerin üçte ikisinin onayıyla olağanüstü toplanmaktadır.(Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 66)
b) Yürütme Konseyi: Üye ülkelerin Dışişleri Bakanlarından yahut üye ülkenin görevlendirdiği ilgili bakan veya görevlilerden oluşur. Yürütme Konseyi yılda en az iki defa toplanmaktadır. Yürütme Konseyinin olağanüstü durumlarda toplanabilmesi için bir üyenin teklifi ve kendisi dışında iki üye ülkenin teklifi kabulü gerekmektedir.(Hassan, 2016, s. 19) Konsey, özellikle ekonomik bütünleşme alanında politikaların uyumlulaştırılmasının beklendiği alanlar olan dış ticaret, enerji, endüstri ve mineral kaynaklar, gıda, tarım, hayvancılık ve ormancılık, su kaynakları ve sulama, çevre koruma, insani müdahale ve felaketlere cevap, ulaşım ve haberleşme, sigortacılık, eğitim, kültür ve insan kaynakları gelişimi, bilim ve teknoloji, vatandaşlık, ikamet ve göçle ilgili konular, ana ve çocuk sağlığı ve engeliler de dâhil olmak üzere sosyal güvenlik alanlarında bağlayıcı karar alma yetkisine sahiptir. (Dalar, 2013, s. 121)
c) Pan-Afrika Parlamentosu: Pan-Afrikan Parlamentonun işlevi, Kurucu Antlaşmanın 17’nci maddesinde şu şekilde açıklanmıştır: “Pan-Afrikan Parlamentosu; Afrika’da ikamet eden insanların gelişimi ve kıtanın ekonomik kalkınması ve bütünleşmesi amacıyla oluşturulmuştur.“(Hassan, 2016, s. 21) Avrupa Parlamentosu’nun bir örneği olarak tasarlanan bu parlamento, kalkınma ve ekonomik bütünleşme konularına Afrika halklarının tam katılımını sağlamak amacıyla oluşturuldu. (Dalar, 2013, s. 122) Pan-Afrika Parlamentosu başlangıçta Addis Ababa, Etiyopya’da olmasına rağmen halen Midrand, Güney Afrika’da faaliyetlerini sürdürmektedir. Parlamento ilk toplantısını 18 Mart 2004’te gerçekleştirmiştir. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 67)
d) İnsan ve Halkların Haklarına Dair Afrika Mahkemesi: Afrika Adalet Mahkemesi ile Afrika İnsan Hakları Mahkemesi’nin birleştirilmesi sonucu meydana gelmiştir. Bu birleşme 1 Temmuz 2008 tarihinde Mısır’da yapılan Afrika Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde gerçekleşmiştir. Divan, Afrika Birliği’nin kurucu antlaşmasının sorumluluk alanı çerçevesinde görev yapmaktadır.(Hassan, 2016, s. 22) Ekim 2012 tarihi itibarıyla Mahkemenin yargı yetkisini kabul ettiklerine dair deklarasyonda bulunan devletler Burkina Faso, Gana, Malawi, Mali ve Tanzanya’dır. Mahkemenin kararları bağlayıcıdır. Afrika Mahkemesi hâlen Arusha, Tanzanya’da çalışmalarını sürdürmektedir. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 68)
e) Komisyon: Komisyon, ABÖ’deki Genel Sekreterlik makamına denk düşen organdır. Birlik’in sekretaryası işlevi gören Komisyon, başkan, başkan yardımcıları ve komisyonerlerden oluşmaktadır. ABÖ’de Genel Sekreter Meclis tarafından atanırken, Komisyon Başkanı, üye ülkelerin birer oy hakkının bulunduğu seçimle göreve gelir.(Dalar, 2013, s. 123) Komisyon, barış ve güvenlik; politik işler; ticaret ve endüstri; altyapı ve enerji; sosyal işler; kırsal ekonomi ve tarım; insan kaynakları; bilim, teknoloji ve ekonomik işler alanlarında faaliyet göstermektedir. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 68)
f) Daimi Temsilciler Komitesi: Birliğin önemli organlarından birisi olan Daimi Temsilciler Komitesi; üye ülkelerin bir uluslararası örgüt olan Afrika Birliği nezdine gönderdiği büyükelçilerden oluşmaktadır. Bunlar ülkeleri adına karar vermeye tam yetkili diplomatlardır. Daimi Temsilciler Komitesi; Yürütme Konseyi’nin gündemini hazırlar, toplanmadığı zamanlarda yetki alanı içerisinde kalan tali konularda karar verebilir. Genel olarak da üye ülkelerin hükümetlerini teşkilatın faaliyetleri hakkında bilgilendirir. İhtiyaç duyulması halinde Daimi Temsilciler Komitesi, alt komiteler yahut çalışma grupları da kurma hakkına sahiptir.(Hassan, 2016, s. 23)
g) Özel Teknik Komiteler: Birlik’in diğer organları, karar alma sürecinden ziyade yürütme mekanizmasının işleyişini kolaylaştırmaları ve gerekli hallerde danışma görüşü sunmaları amacıyla tasarlandı. Bunlardan ilki olan ve Bakanlar Konseyi’ne karşı sorumlu kılınan özel teknik komiteler, özellikle ekonomik bütünleşmenin hedeflendiği sektörlere yönelik olarak tasarlandı. Buna göre, kırsal ekonomi ve tarım, para ve finans, gümrük, ticaret ve göç, endüstri, bilim, teknoloji, enerji, doğal kaynaklar ve çevre, ulaştırma, telekomünikasyon ve turizm, sağlık, emek ve sosyal işler, eğitim, kültür ve insan kaynakları alanlarında faaliyet gösterecek komiteler anlaşma ile kuruldu.(Dalar, 2013, s. 125)
h) Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Konsey: Ekonomik ve Sosyal Konsey, üye ülkelerin kapasitelerini güçlendirmek ve harekete geçirmekle yükümlüdür. Yürütülecek bir proje konusunda katılımcıları yetkili kılmak ve onlara destek sağlamak Konseyin temel görevidir. Bu çerçevede bölgesel kalkınma için ajanslar ve ofisler kurma, hükümetlerle koordinasyon sağlamaya çaba göstermektedir.(Hassan, 2016, s. 23)
5. Afrika Birliği Örgütü’nün Afrika Birliği’ne (AfB) Dönüşümü
Afrika ülkeleri arasında yeni bir örgütlenmeye gidilmesine ilişkin ilk somut teklif, 9 Eylül 1999 tarihinde Libya’nın Sirte şehrinde düzenlenen Afrika Birliği Örgütü Zirve Toplantısında, dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi tarafından yapılmıştır. Bu öneri doğrultusunda yapılan çalışmalarla kısa sürede AfB’nin Kurucu Antlaşması hazırlanmış ve 26 Mayıs 2001 tarihinde yürürlüğe girmiştir. (İpek, 2012, s. 113)
AfB’nin amacı, 11 Temmuz 2000 tarihinde Togo’da imzalanan kurucu antlaşmasında da yer aldığı üzere; kıtadaki ülkeler arasında birlik ve yardımlaşmayı geliştirmek, Afrikalılara daha iyi bir hayat sunmak için işbirliği çabalarını koordine etmek ve yoğunlaştırmak, üye ülkelerin egemenliğini ve bölgesel entegrasyonunu güvenlik altına almak, sömürgeciliğin ve ırkçılığın kıta üzerindeki izlerini silmek, Birleşmiş Milletler (BM) çerçevesinde uluslararası işbirliğini geliştirmek ve üye ülkelerin siyasal, ekonomik, eğitim, kültür, sağlık, refah, bilim, teknik ve savunma politikalarını uyumlu hale getirmek şeklinde özetlenebilmektedir. (Akçay & Dinçer, 2015, s. 63)
Yeni örgütün yapılanmasında en önemli ilkelerden biri de, barış ve güvenliği tehdit eden olaylara karşı Afrika Birliği’nin müdahale kararı öngörmüş olmasıdır. Buna göre Afrika Birliği, çatışma bölgelerinde gerilimi ortadan kaldırmak veya yayılmasını önlemek için güç kullanma kararı alabilecektir. (Hassan, 2016, s. 14)
Örgüt, üye ülkeler arasındaki anlaşmazlıkların çözümü için arabuluculuk girişimlerinden bazılarında başarılı olurken bazılarında başarı sağlayamadı. Örneğin Fas-Cezayir sınır anlaşmazlığı (1964-65) ile Kenya-Somali ve Somali-Habeşistan sınır çatışmalarında (1965-67) başarı sağlamışken; Nijerya’daki iç karışıklıkları (1968-70) sona erdirmede başarılı olamadı. Bazı sorunlar (Arap-İsrail sorunu, Angola ve Batı Sahra gibi) üyeler arasında gerilimlere yol açarken bazılarında (Güney Afrika ırkçı yönetimine karşı) ortak hareket edilebildi. (Karagül & Arslan İbrahim, 2014, s. 64)
Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’da bulunan AfB’nin devasa merkez binası, Çin tarafından hibe olarak yaptırılmıştır. Afrika açlık, susuzluk, yoksulluk ve sağlık gibi pek çok temel sorunla mücadele ederken; bu görkemli yapının inşası eleştiri konusu olsa da gerçekten de Afrika için çok şey ifade etmektedir. Daha önce Türkiye nezdinde Büyükelçi olarak görev yapan Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome Wirtu da “AfB’nin yeni merkezi, sadece bir büyük bina olarak görülmemelidir, o Afrika için umudun sembolüdür” yorumuyla, AfB’ye yüklenen misyonu anlamlandırmaktadır. (Akçay & Dinçer, 2015, s. 62)
Bugün itibariyle örgütün 55 üye ülkesi bulunmaktadır. Bunlar; Angola, Benin, Botsvana, Burkina Faso, Burundi, Cezayir, Cibuti, Çad, Ekvator Ginesi, Eritre, Etiyopya, Fas, Fildişi Sahili, Gabon, Gambia, Gana, Gine Bissau, Gine, Güney Afrika, Güney Sudan, Kamerun, Kenya, Komorlar Birliği, Kongo Cumhuriyeti, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Lesotho, Liberya, Libya, Madagaskar, Malavi, Mali, Mauritius, Mısır, Moritanya, Mozambik, Namibya, Nijer, Nijerya, Orta Afrika Cumhuriyeti, Ruanda, Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (SADC), Sao Tome ve Principe, Senegal, Seyşeller, Sierra Leone, Somali, Sudan, Svaziland, Tanzanya, Togo, Tunus, Uganda, Yeşil Burun (Cabo Verde), Zambiya ve Zimbabve’dir. (Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı, 2021)
6. Afrika Birliği Örgütü ile Türkiye İlişkileri
Türkiye ile örgütün ilişkilerine bakıldığında ise 1963 ve 2002 yılları arasında kısıtlı kaldığı görülmektedir. Afrika’ya açılım politikasının benimsenmesi ile birlikte ilişkileri geliştirmek isteyen Türkiye 2002 yılından itibaren AfB zirvelerine misafir üye olarak katılmaktadır. 2005 yılında AfB nezdinde “gözlemci ülke” statüsü kazanılmıştır. 2008 yılında ise Afrika’nın stratejik ortağı olarak kabul edilmiştir. Bu kararı müteakip, 18- 21 Ağustos 2008 tarihinde Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi İstanbul’da gerçekleştirilmiştir. (Erenel & Caymaz, 2014, s. 126)
Afrika’nın yükselişi, Türkiye’nin kıtaya yönelik ilgisini de artırmış ve Türkiye ilk olarak 1990’lı yılların sonunda -içsel ve dışsal faktörlerin de dayatmasıyla- kapsamlı bir Afrika politikası oluşturmuştur. (Tepeciklioğlu, 2019, s. 237)
Kaynakça
Akçay, E., & Dinçer, B. (2015). Güvenlik Politikaları Ekseninde Afrika Birliği: Teori ve Pratik . Bilge Strateji Dergisi, 61-78.
Dalar, M. (2013). Afrika Birliği Örgütü’nden Afrika Birliği’ne: Afrika’da Bütünleşme Çabaları. Ankara: Ankara Üniversitesi.
Erenel, F., & Caymaz, E. (2014). Uluslararası Örgütlerin Güvenlik Sorunlarının Çözümünde Yeterliliği: Afrika Birliği Örneği . İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 117-136.
Hassan, A. (2016). Afrika Birliği Örgütünün Afrika Kıtasında Barışa Katkısı: Somali Örneği. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi.
İpek, C. (2012). Afrika Birliği Örgütü ve Kıtada İşbirliği Arayışları. 21. Yüzyılda Eğitim Ve Toplum Eğitim Bilimleri Ve Sosyal Araştırmalar Dergisi , 111-130.
Karagül, S., & Arslan İbrahim. (2014). Afrika’da Barış ve Güvenliğin İnşasında Kıtasal Yaklaşım: Afrika Barış ve Güvenlik Mimarisi. Güvenlik Stratejileri Dergisi, 57-98.
Oduncu, P. (2019, Ocak 25). Afrika’da Kurulan Uluslararası Örgütler: Afrika Birliği Modeli. Mardin Büyükşehir Belediyesi Gençlik Merkezi: https://www.mbbgenclik.com/detay-1295-afrikada-kurulan-uluslararasi-orgutler-afrika-birligi-modeli adresinden alındı
Tepeciklioğlu, E. E. (2019). Dünya Siyasetinde Afrika. Türk Dünyası Araştırmaları Dergisi, 237-240.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı. (2021). Temmuz 20, 2021 tarihinde https://www.mfa.gov.tr/afrika-birligi.tr.mfa adresinden alındı
[1] Bu grup genellikle eski sömürge yöneticileriyle devam eden ekonomik ve siyasi bağları destekliyordu.. Kazablanka Grubuna muhalefet olan bu grupta Liberya, Fildişi Sahili, Nijerya ve Madagaskar gibi ülkeler yer alıyordu.
[2] Fas, Gana, Mısır, Mali ve Gine’yi içine alan bu grup Soğuk Savaş’ta bloksuzluğu desteklemiştir. Sömürge güçlerinin kıta üzerinde devam eden etkisini hararetli bir şekilde protesto ediyordu ve olası en erken tarihte tek bir Afrika hükümetinin tesisini destekliyordu.
[3] I. Haille Selassie: 1916’dan 1930’a Etiyopya’nın naibi ve 1930’dan 1974’e kadar Etiyopya İmparatorudur. Geleneksel olarak kökleri Kral Süleyman ve Saba Melikesi Belkıs’a kadar izlenen bir hanedanın mirasçısıdır.
[4] Cape Town’da bulunan Adalet ve Uzlaşma Enstitüsü’nün Program Başkanı ve Güney Afrika’daki Özgür Devlet Üniversitesi Afrika Çalışmaları Merkezi’nde (CAS) Olağanüstü Afrika Çalışmaları Profesörüdür.