Realizm isminden de anlaşıldığı gibi “gerçekçi” bir açıklama sunmayı ifade eder. Temelde yatan düşünceler ise insan doğasının bencil ve rekabetçi olduğudur. Devleti oluşturanlar da insanlar olduğu için aslında devlet de tıpkı insanlar gibi bencil ve rekabetçidir. Devlet, realist görüşe göre kendi çıkarlarının peşinde koşar. Realizmin bahsettiği başka temel ifadeler de vardır. Uluslararası İlişkiler’de “3S” olarak ifade edilen, survival, self-help, statism realist perspektife göre bir devletin politik anlayışında bulunması gereken üç temel kavramdır. Peki bu üç temel kavram neleri ifade eder? Devletin hayatta kalma mücadelesini anlatmak için kullanılan terim “survival”, her ülkenin kendi kaderini kendisinin iyileştirmesi gerektiğini, uluslararası sistemin anarşik olduğunu ve devletin güçlü olması gerektiğini savunan terim “self-hep”, ve son olarak devletin kendi özünü anlatan terim ise “statism” olarak açıklanır.
Realist perspektifte karşılaşabileceğimiz önemli isimler; Niccolò Machiavelli, Thomas Hobbes, Hans Morgenthau, Kenneth Waltz..
Bütün bu realist filozoflar insan doğasının bencil ve doyumsuz bir yapıya sahip olduğunu savunmaktadır. Thomas Hobbes’un kaleme aldığı “Leviathan” Hobbes’un devlet için kullandığı bir kelimeye karşılık gelir. Bu kelimenin anlamı ise ejderhadır, yani devlet bir ejderhaya benzetilmektedir. Hobbes da tıpkı diğer realist filozoflar gibi insanın doğasının kötü olduğunu fakat bunun devlet otoritesi ile aşılabileceğini söyler. Yani aslında bu cümle ile “statism” kavramının önemini açıklamaktadır.
Uluslararası İlişkilerde Realizm
Date: