Farklılıkların Buluşma Noktası “Kültür”

Kültür insanlık tarihinin en köklü mirasıdır. Varoluşumuzdan bu yana süregelen kültür insanoğlu ile birlikte ilerlemeye ve genişlemeye devam etmektedir. Çoğu farklılığın temelini oluşturmakla birlikte çoğu çatışmayı da kültür farklılıkları ile açıklamak mümkündür. Kapsadığı alanlar itibariyle birçok araştırma konusunun baş aktörü haline gelmiş ve bununla beraber bir çok alt alan oluşturmuştur.
Kültür kavramının kökü Latince olan “colera” ve Fransızca olan “cultura” sözcüklerinden gelmektedir. “Colera” ikame etmek, korumak, yetiştirmek anlamlarına; “cultura” kelimesi de bakma, yetiştirme anlamlarına gelmektedir.
İlk insanlar temel ihtiyaçlarını giderebilmek için birçok yöntem geliştirmişlerdir. Hayatta kalmak için oluşturdukları materyaller, beslenme şekilleri zaman içinde geliştirilmiş ve çeşitlendirilmiştir. Buna bağlı olarak da uyguladıkları metodlar ortaya çıkardıkları araç ve gereçler doğa da deneme yanılma yoluyla tercih ettikleri besinler bunları tüketim şekilleri, avladıkları hayvanlar barındıkları alanlar ile insalık tarihinin ilk kültür temellerini atmışlardır. Tekrarlanarak, geliştirilerek, günümüze kadar gelmeyi başaran kültür insanoğlu var olduğu sürece bu döngü ile hayatta kalacaktır.
Dinamik bir yapı olan kültür dönemin özelliklerine yaşam koşullarına, iklim ve coğrafi özelliklerine bağlı olarak değişim gösteren bir kavramdır. Yaşam alışkanlıklarımızı nesilden nesile aktarma da dil oldukça önemli bir kavramdır. Burada toplumun sahip olduğu kültürü nesilden nesile sosyalleşme aracılığıyla aktaran kültürlenme kavramı ortaya çıkmaktadır. Kullandığımız dil dahi kültürümüzün bir parçasıdır. İnsan büyüdükçe kültür de onunla beraber büyür, insan geliştikçe kültür de onunla beraber gelişir insanın hayatı bir yerde son bulurken kültür devam eden nesillerle ilerlemeye devam eder. İnsan ihtiyaçları insanları yeni buluşlara iterken kültür de bu gelişmeler ışığında ilerlemeye devam eder.
Kültürü analiz ederken dönemin koşullarını göz önünde bulundurmamak, yanlış ve eksik bir değerlendirme yapmamıza sebep olacaktır. Yaşam şekillerinin kültür oluşumunda etkisi büyüktür. Birçok fikrin temelinde dönemin sahip olduğu kültür, etkin olan alışkanlıklara karşı çıkma ya da bunu destekleme yatmaktadır. Örneğin Marksizim şekillenirken ki toplumlararası sınıf çatışması, dönemin özelliklerinin etkisi yok sayılabilir mi?
Ya da meydana gelen teoriler ortaya çıkarken kültür yüceltmesine ya da hakim kültüre duyulan rahatsızlığın ne kadar etkisi olmuştur?
Toplumsal grupların temelini oluşturan kültür insanları birbirine yaklaştıran aynı zamanda da birbirinden uzaklaştıran temel etkenlerin başında gelmektedir. Yemek çeşitlerimiz, giyim tarzımız, dilimiz, dinimiz gelenek ve göreneklerimiz hep bu doğrultuda şekillenmektedir. Hayat tarzımıza yön veren en önemli etkendir kültür. Kültürün her yerde aynı özellikleri göstermesi beklenemez. Bir Avrupa ülkesi ile Ortadoğu ülkesi aynı olmadığı gibi Türkiye’nin doğusu ile batısı da aynı kültür özelliklerine sahip değildir. Başka kültürler ile çatışmak ya da bir arada yaşamak ise tamamen kişinin tercihidir. Her alanda tek tipliğe karşı çıkan bizlerin ise farklılıklara saygı duymak yerine bizden olmayanı dışlamak tamamen bize ait bir tezatlık.